Spor Eğitim Dergisi, cilt.4, sa.4, ss.39-46, 2020 (Hakemli Dergi)
İnovasyon sürecinde
kullanıcıyı en iyi anlamanın yolu etnografik yöntemlerle zihin ve kullanıcı
günlük haritaları ile görselleştirmektir. Etnografik yöntemler ve
haritalamalarla firma bakış açısını ürünle ilgili özelliklerine odaklama yerine
kullanıcıların sorunlarına ve tüketim süreçlerine çevirmektedir. Türkiye’de
ülke genelinde spor yapma alışkanlığının yaygın olmadığı görülmektedir. Bu
kullanıcı deneyimi araştırmasında kişilerin spora ve özellikle de eğitmenle
spor yapmaya olan yöneliş süreçleri, ihtiyaçları tanımlama, eğitmenleri bulma,
karşılaştığı engeller incelenmektedir. Bu makalede etnografik araştırma
ışığında spor yapmakla ilgili kullanıcı günlük haritası çıkartılmaktadır. Daha
önce gerçekleştirilen etnografik çalışmalarda inovasyon sürecinin çok önemli
bir parçası olan kullanıcı deneyim haritası çıkartılmamıştır. Sporla ilgili
çalışmalarda ise etnografik yöntem nadiren kullanılmıştır. Bu süreçte derin
duygusal beklentiler ortaya çıkartılmaktadır. Spor yapanların en çok zorlandığı
nokta motivasyondur. Çok çeşitli motive
edici unsurlar arasında, görünüm (“biri vücudumu övdüğünde gurur duyuyorum”) ve
iyi / olumlu duygular hissetmek (“spor yaparken enerjik hissediyorum”) en sık
ortaya çıkan iki kavramdırlar. İnsanlar aynı zamanda arkadaşlık (“haftada iki
kez arkadaşlarla buluşuyorum”), mobil uygulama (“karın yağımı yakmak için mobil
uygulamadan faydalanıyorum”) ve teşvik (“ailem beni destekledi”) yoluyla motive
olmaktalar. Ayrıca çok çeşitli motivasyonu olumsuz etkileyen faktörlerde
vardır. Görüşmecilerin çoğu, geçmişteki bir sakatlığın spor yapmayı
durdurduğundan (“üç yıl önce futbol oynarken sakatlandım”), hazırlanmaktan
sıkıldığından (“spor salonuna giderken zaten yorgunum”), özel eğitmen ücretinden
(“özel eğitmenler pahalıdır”), aile ve iş yaşamanı dengeleyemediğinden (“akşam
yemeğinden önce evde olmak zorunda olduğumu hissediyorum”), cesaret
eksikliğinden (“Kimse benim etrafımda spor yapmıyor”), yer sorununda (“spor
merkezlerine uzakta yaşıyorum”) ve doğru sporu bulamamaktan (“hangi sporu
bilmiyorum bana uyar”) yakınmaktadırlar. Daha derinde ise yetersizlik, öz güven
ve öz saygı eksikliği vardır.