Turkish Studies, cilt.11, sa.12, ss.237-264, 2016 (SSCI)
Tâcüddîn İbnü’s-Sübkî (ö. 1370) cerh ta’dîl ilmi usûlüne dair
bilgileri Kâıde fi’l-Cerh ve’t-ta’dîl adlı risâlesinde ilk defa derli toplu bir
araya getirmekle tanınır. Onun devrine kadar bu konu, birçok hadîs âlimi
tarafından elbette incelenmiştir. Ancak o, vermiş olduğu bilgilerle hem
ricâl, tabakat ve hadîs usûlü ilminde hem de fıkıh ilmine ilişkin tezkiye
adıyla râvî tenkîdinde metodolojik bir yaklaşım göstermektedir.
Tespitlerinde cerh ta’dîl bilgisini fakîh kimliğiyle bir araya getirdiği
görülür. Bu makalede onun cerh ta’dîl ilminin temel ilkelerine yönelik
yaklaşımları - özellikle râvî tenkîdine dair tespitleri bağlamında - ele
alınacaktır. Bir hadîs tenkitçisinin uyması gereken bu kurallar, adı geçen
eseri yanı sıra Cem’u’l-cevâmi’ adlı kitabından da istifâde edilmek
sûretiyle örneklerle izah edilecektir.
İbnü’s-Sübkî’nin gerek Kâıde fi’l-cerh ve’t-ta’dîl ve gerekse Cem’u’l-
Cevâmi’ eserleri, hadis tenkitçisinin özelliklerine dair yazılmış müstakil
birer çalışma değildir. Ancak İbnü’s-Sübkî bu eserlerinde aynı zamanda
bir fakîh olarak, muaddil râvînin temel özelliklerini öne çıkartmaktadır.
Tanık olduğu güncel meselelerden yola çıkarak cerh ve ta’dilin pratik
sonuçlarına işaret eder. Bu konuda geçmiş ulemaya bağlıdır; ancak katı
bir tutum içinde değildir. Geçmiş âlimlerin taassup içinde yapmış
oldukları tartışmaları doğru değerlendirmenin gereğine değinir. Bunun
hem dini hem de pratik yönleri râvî tenkidi yapan bir muhaddis için önem
arz etmektedir. Zira muhaddis râvîyi cerh ve ta’dile tabi tutarken şüphe
ile hareket etmemeli ve kat’i delillere sahip bulunmalıdır.