Türkiye Klinikleri Akciğer Arşivi, cilt.20, sa.2, ss.35-47, 2021 (Hakemli Dergi)
ÖZET Amaç: Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH); sık görülen semptomlar, sürekli ilaç kullanımı, uzun süreli hastaneye yatış
gibi nedenlerden dolayı bireylerin günlük yaşam aktivitelerini kısıtlamakta, kaygı düzeylerini artırmakta ve yaşam kalitelerini olumsuz etkilemektedir. Araştırma, KOAH tanılı bireylerde kaygı düzeyinin,
yaşam kalitesi üzerine etkisini belirlemek amacıyla yapıldı. Gereç ve
Yöntemler: Tanımlayıcı nitelikte olan araştırma, Ocak-Haziran 2018
tarihleri arasında yapıldı. Araştırmanın evrenini, belirtilen tarihler arasında Türkiye’de bir üniversite hastanesinin göğüs hastalıkları kliniğinde yatmakta olan bireyler, örneklemini ise araştırmaya katılmayı
kabul eden, 18 yaş üzeri olan, iletişim sorunu olmayan, hastane bilgi
sistemi ve hasta kayıt sisteminde KOAH tanılı olan 136 hasta oluşturdu.
Veriler, sosyodemografik özelliklerini içeren hasta bilgi formu, Durumluk/Sürekli Kaygı Ölçeği ve Kısa Form 36 [Short Form 36 (SF)]
Yaşam Kalitesi Ölçeği kullanılarak yüz yüze görüşme tekniğiyle toplandı. Bulgular: Durumluk/Sürekli Kaygı Ölçeği’nden alınabilecek ortalama puan 20-80 arasında değişmekte olup, araştırmada bireylerin
Durumluk/Sürekli Kaygı Ölçeği puan ortalaması sırasıyla 41,63±5,16,
48,22±5,99 olduğu bulundu. Katılımcıların SF 36 Yaşam Kalitesi Ölçeği’nden en yüksek puan ortalamasını ağrı alt boyutundan
(46,81±25,83), en düşük puan ortalamasını ise fiziksel sorunlara bağlı
rol kısıtlılıkları alt boyutundan (8,27±23,97) aldıkları ve yaşam kalitesinin olumsuz etkilendiği belirlendi. Yaşam kalitesinin, fiziksel sorunlara bağlı rol kısıtlılıkları hariç diğer alt boyutlarıyla sürekli kaygı
arasında negatif yönde anlamlı ilişki saptandı (p<0,05). Sonuç: Bireylerin orta düzeyde kaygı yaşadıkları ve yaşam kalitelerinin olumsuz etkilendiği belirlendi. Katılımc