Buğdayda Pendimethalinin Meydana Getirdiği Genetik ve Epigenetik Değişikliklerin IRAP Moleküler Belirteciyle Belirlenmesi


Dartar M. S., Yıldırım Doğan N.

6th International Academic Student Studies Congress, İzmir, Türkiye, 23 - 24 Nisan 2022, ss.444

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.444
  • Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Dünya üzerinde tarım ürünlerine artan ihtiyaç sebebiyle verimi artırmak için faydalanılan pestisitlerin kullanımı gün geçtikçe artmaktadır. Türkiye’de son 10 yılda ekilen tarım arazisi 39,122 bin hektardan 37,817 hektara düşmüştür. Bu düşüşün aksine nüfus 71 milyondan 82 milyona yükselmiştir. Bu duruma paralel olarak ülkemizde pestisit kullanımının giderek arttığı görülmektedir. Kullanılan pestisit miktarının %20 gibi büyük bir kısmını ise herbisitler oluşturmaktadır. Herbisitlerin toksik etkiye sahip olduğu, DNA ve gen ifadesini geri dönüşümsüz olarak bozduğu bilinmektedir. Pendimetalin tahıl, baklagiller ve sebze üretiminde yabani otlara karşı yaygın olarak kullanılan bir herbisittir. Moleküler markırlar, DNA seviyesindeki genotoksik ve mutajenik etkileri belirlemek amacıyla sıklıkla kullanılmaktadır. Literatürde pendimetalinin genotoksik etkisinin IRAP yöntemiyle ortaya konulduğu bir çalışma mevcut değildir. Bu çalışmada pendimetalinin meydana getirdiği negatif etkiler üzerine askorbik asidin etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada çimlendirilmiş buğday tohumlarına artan dozda (0, 0.033, 0.044, 0.055 ve 0.066 g kg−1) uygulanan pendimetalinin meydana getirdiği genetik ve epigenetik değişiklikler ve 2 farklı dozda (50 ve 100 ppm) uygulanan askorbik asitin bu değişikliklere etkisi belirlenmiştir. IRAP analizinde LTR6150, 3LTR-5, NIKITA, 5LTR1 ve SUKKULA primerleri kullanılmıştır. IRAP bantları TotalLab TL120 bilgisayar yazılım programı ile değerlendirilmiştir. Buğdayda uygulanan pendimethalin doz artışına bağlı olarak DNA hasarına yol açması sonucu GTS (Genomik Kararlılık Sabitliği) oranının azaldığı, uygulanan askorbik asidin ise DNA hasarına pozitif yönde etkisi olduğu görülmüştür.