COVID-19 Pandemisi Sürecinde Artan El Hijyeni Uyumunun Göğüs Hastalıkları Yoğun Bakım Ünitesindeki Kültür Sonuçlarına Etkisi


Creative Commons License

Tosun M., Binay U. D., Akyüz S., Ölmez H., Karakeçili F.

FLORA INFEKSIYON HASTALIKLARI VE KLINIK MIKROBIYOLOJI DERGISI, cilt.26, sa.4, ss.584-593, 2021 (ESCI) identifier identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 26 Sayı: 4
  • Basım Tarihi: 2021
  • Doi Numarası: 10.5578/flora.20219603
  • Dergi Adı: FLORA INFEKSIYON HASTALIKLARI VE KLINIK MIKROBIYOLOJI DERGISI
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Emerging Sources Citation Index (ESCI), TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.584-593
  • Anahtar Kelimeler: COVID-19, Culture, Hand hygiene, Intensive care
  • Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: Sağlık hizmeti ilişkili infeksiyonların (SHİİ) en sık görüldüğü birimler yoğun bakım üniteleridir. El hijyeni SHİİ’lerin önlenmesinde kritik role sahiptir. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Yoğun Bakım Ünitesi’nde (YBÜ) yatan hastaları COVID-19 öncesi ve sonrası olmak üzere iki gruba ayırarak değerlendirdik. Çalışmamızda pandemi ile birlikte sağlık çalışanlarında artan el hijyeni uyumunun kültür sonuçlarına etkisini ölçmeyi ve el hijyeninin önemini vurgulamayı amaçladık.

Materyal ve Metod: Hastalar, 4 aylık dönemler halinde iki grupta incelendi. 15 Kasım 2019-15 Mart 2020 tarihleri arası COVID-19 öncesi ve 16 Mart 2020-15 Temmuz 2020 arası ise COVID-19 sonrası dönem olarak ele alındı. Bu hastalardan alınan kültür sayıları ve üretilen etkenler tespit edilerek alınan kültür sayısına göre üreme oranındaki değişim, direnç oranları, yoğun bakım yatış süreleri, entübasyon gün süreleri ve mortalite oranları karşılaştırılmıştır.

Bulgular: Pandemi Öncesi (PÖ) grubunda 40 kadın (%46.5), 46 erkek (%53.5) vardı ve yaş ortalaması 71.5 ± 14.8 idi. Pandemi Sonrası (PS) grubunda ise 38 kadın (%38.8), 60 erkek (%61.2) vardı ve yaş ortalamaları 72.6 ± 14.8 idi. PÖ grubunda 86 hastadan alınan toplam 605 kültürün 128’inde (%21), PS grubunda ise 98 hastadan alınan toplam 304 kültürün 31’inde (%10.2) etken üretilmiştir. Alınan kültür sayısı, etken izole edilen kültür sayısı ve alınan kültüre göre üreme yüzdesi açısından iki grup karşılaştırıldığında PÖ grubunda tüm parametreler PS grubuna göre anlamlı seviyede yüksek bulunmuştur (sırasıyla p< 0.001, p= 0.002, p= 0.001).

Sonuç: Sonuç olarak her ne sebeple olursa olsun, el hijyeni uyumundaki artış kültürlerde üreyen etken mikroorganizma ve dolaylı olarak SHİİ’lerin azalması ile sonuçlanmış olabileceği düşünülmüştür. Bu nedenle özellikle yoğun bakımdaki çok ilaca dirençli (ÇİD) infeksiyonların önlenmesi amacıyla atılması gereken ilk adım sağlık çalışanlarının el hijyeni uyumunun sağlanmasıdır.

Anahtar Kelimeler: COVID-19; Yoğun bakım; Kültür; El hijyeni

Introduction: Intensive care units are units where healthcare associated infections (HAIs) are most common. Hand hygiene plays a critical role in preventing HAIs. We divided the patients hospitalized in Erzincan Binali Yıldırım University Faculty of Medicine, Chest Diseases Intensive Care Unit (ICU) into two groups as before and after COVID-19 pandemic. In our study, it was aimed to measure the effect of hand hygiene compliance, which increased in healthcare workers with the pandemic, on culture results and to emphasize the importance of hand hygiene.

Materials and Methods: Patients were examined in two groups in 4-month periods. The period between 15 November, 2019- 15 March, 2020 was considered as before COVID-19 and between March 16, 2020 and 15 July, 2020 as after COVID-19. The number of cultures taken from these patients and the agents isolated were determined, and according to the number of cultures taken, the change in growth rate, resistance rates, length of stay in intensive care unit, intubation days and mortality rates were compared.

Results: There were 40 females (46.5%) and 46 males (53.5%) in the Pre-Pandemic (PreP) group, and mean age was 71.5 ± 14.8 years. In the Post-Pandemic (PostP) group, there were 38 females (38.8%) and 60 males (61.2%) with a mean age of 72.6 ± 14.8 years. The agent was reproduced in 128 (21%) of a total of 605 cultures taken from 86 patients in the PreP group, and in 31 (10.2%) of a total of 304 cultures from 98 patients in the PostP group. When the two groups were compared in terms of the number of cultures, the number of agent-isolated cultures and the percentage of growth according to the cultures, all parameters in the PreP group were found to be significantly higher than the PostP group (p< 0.001, p= 0.002, p= 0.001, respectively).

Conclusion: As a result, for whatever reason, it is thought that the increase in hand hygiene compliance may have resulted in a decrease in active microorganisms in the cultures and indirectly in the decrease in HAIs. For this reason, the first step to be taken in order to prevent multi-drug resistant (MDR) infections, especially in intensive care units, is to ensure hand hygiene compliance of healthcare workers.