TÜKETİM, YÖNETİM VE KALKINMA BAĞLAMINDA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK-II, DR. BURAK YAPRAK, Editör, Gazi Kitabevi, Ankara, ss.69-86, 2023
Günümüzde
sıkça karşılaştığımız küreselleşme kavramı aslında yeni bir düzenin adıdır.
Gelişen teknoloji, iletişim, ulaşım ve özellikle artan sermaye birikimi ve
dolaşımı dünyada sınırların silikleşmesini sağlamıştır. 15. yüzyılda coğrafi
keşiflerle beraber başlayan süreç, Avrupa’da sermaye birikimin oluşmasına zemin
hazırlamıştır. Bu sermaye birikimi pek çok şeyin yeniden tanımlanmasına neden
olmuştur. Bunlardan biri de üretim ve tüketim anlayışıdır. İnsanlık tarihi
kadar eski olan üretim ve tüketim kavramı geleneksel ekonomik yapılarda ihtiyaç
oranında gerçekleşen bir beraberlikken, sanayi devrimiyle beraber değişen
üretim tarzı, üretimi ihtiyacın ötesine götürmüştür. Kitle endüstrisi ihtiyaç
ötesinde üretim gerçekleştirdiği için, tüketimin de sürdürülebilirliğini
sorgulatır hale getirmiştir. Dolayısıyla artık sermayenin akışkanlığının devam
edebilmesi için yeni enstrümanlara ihtiyaç duyulmaktadır. 20. yüzyılda
gerçekleşen iletişim devrimi ve bilhassa 1990’lardan sonra ortaya çıkan
internet teknolojileri, tüketimin sürdürülebilirliğini sağlayan enstrümanları
da ortaya çıkarmıştır. İletişimin gelişmesi, üretim ve tüketim açısından zaman-mekân
kavramlarını dezavantaj olmaktan çıkarıp avantaja dönüştürmüştür. Artık
insanlar zaman ve mekân sınırı olmadan, fiziksel olarak bir yere gitme
mecburiyeti duymadan, günün herhangi bir saatinde yatırım da alışveriş de
yapabilir hale gelmiştir. İnternetin ortaya çıkmasıyla başlayan e-ticaret
uygulamaları, yeni medyayla beraber farklı bir boyuta ulaşmıştır. Özellikle
genç kullanıcılara hitap eden yeni medya moda, reklam, tüketim ve benzeri
kavramların form değiştirmesine de neden olmuştur. Bu çalışmada, insanlığın
temel ihtiyaçlardan olan tüketim kavramının sürdürülebilirliğinin, internet ve
yeni medya teknolojileriyle ilişkisi irdelenmeye çalışılmıştır.
The concept of globalization, which we frequently encounter today, is actually the name of a new order. Developing technology, communication, transportation and especially increasing capital accumulation and circulation have led to the blurring of borders in the world. In the 15th century, the process that started with geographical discoveries paved the way for the accumulation of capital in Europe. This capital accumulation led to the redefinition of many things. One of these is the understanding of production and consumption. While the concept of production and consumption, which is as old as the history of humanity, was a partnership realized in proportion to need in traditional economic structures, the changing production style with the industrial revolution has taken production beyond need. Since the mass industry produces beyond need, it has also questioned the sustainability of consumption. Therefore, new instruments are now needed to maintain the fluidity of capital. The 20th century communication revolution and especially the internet technologies that emerged after the 1990s have also created instruments that ensure the sustainability of consumption. The development of communication has transformed the concepts of time and space from a disadvantage to an advantage in terms of production and consumption. People are now able to invest and shop at any time of the day, without the limitations of time and space, without having to physically go anywhere. E-commerce applications, which started with the emergence of the Internet, have reached a different dimension with new media. New media, which especially appeals to young users, has also caused fashion, advertising, consumption and similar concepts to change form. In this study, the relationship between the sustainability of the concept of consumption, which is one of the basic needs of humanity, and the internet and new media technologies has been tried to be analyzed.