Çameli Bölgesinin 3-Boyutlu Gravite ve Manyetik Yapısı Ve Depremsellikle İlişkisi


Akar F., Özel A. O.

Kapadokya Yerbilimleri Sempozyumu, Niğde, Türkiye, 24 - 26 Ekim 2018, ss.127-128

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Niğde
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.127-128
  • Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Adresli: Hayır

Özet

Çameli bölgesi Güneybatı Anadolu’da bulunan aktif tektonik bölgelerden biridir. Son yıllarda

mikrodeprem aktivitesinde artış gözlenmiştir. Bu depremselliğin artış nedeninin araştırılması

amacıyla, Çameli (Denizli) bölgesindeki aktif deprem zonu, gravite, manyetik yöntem

kullanılarak iki ve üç boyutlu olarak modellenmiştir. Çalışma kapsamında Maden Tetkik ve

Arama Genel Müdürlüğünden alınan gravite ve manyetik verilerine yukarı uzanım, analitik

sinyal yöntemi gibi jeofizik analiz yöntemleri uygulanmıştır. Bölgeye ait 8 profil boyunca 2-B

gravite modelleri, 3-B derinlik modeli, yatay gradyan haritası ve analitik sinyal haritaları

oluşturulmuştur. Çameli bölgesinin depremselliğini etkileyen yapı sınırları ve süreksizlikler

tespit edilmiştir. Manyetik verilere uygulanan yukarı uzanım yöntemiyle derinlik ve rejyonel

değişimler izlenmiş analitik sinyal uygulanarak da yapı sınırları ortaya çıkarılmıştır. Son olarak

bu çalışmada elde edilen gravite manyetik sonuçlarının birlikte yorumu ile bölgeye ait tektonik

izler ortaya konmuş ve deprem oluşumu ile ilişkilendirilmiştir. Bu sonuçlara göre, sismojenik

davranışı tetikleyen sedimanter ve metalik mineral içeren temel kaya arasındaki geçişin olduğu

ve daha önceki kırılmalar nedeniyle metalik mineralce zenginleşen akışkan sirkülasyonunun da

etkisiyle deformasyon enerjisinin biriktiği yerlerde depremler meydana geldiği tespit edilmiştir.

Bu çalışmada her ne kadar bölgedeki akışkan varlığının deprem oluşumunda önemli bir etken

olduğu ortaya çıkarılsa da genel olarak çalışma alanının tektonik geçmişi, kabuktaki ve üst

mantodaki malzemelerin litolojisi, akışkan içeriği, madde heterojenitesi gibi tüm fiziksel ve

mekanik özelliklerin bir arada deprem oluşumunu tetiklediği sonucuna ulaşılmıştır.