California Üniversitesi Türkçe El Yazmaları Koleksiyonu’nda Kayıtlı Bir Cönkteki Nasreddin Hoca Fıkraları


Creative Commons License

DAŞDEMİR Ö.

Dede Korkut Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, vol.10, no.27, pp.76-95, 2022 (Peer-Reviewed Journal)

Abstract

Nasreddin Hoca, şöhretini adına üretilen binlerce fıkradan alan tipik bir anlatı kahramanıdır. Türk ortak zihin yapısının yarattığı bu fıkra tipi Türk halk bilgeliğinin ete, kemiğe bürünmüş bir biçimidir. Türkçenin konuşulduğu her yerde fıkraları anlatılan Nasreddin Hoca’nın şöhreti Türk dünyası ile sınırlı değildir. Bu çalışmada Nasreddin Hoca adına 23 fıkranın kayıtlı olduğu Letâ’if-i Hoca Nasreddîn Efendi başlıklı metin tanıtılarak yeni harflere aktarılmış ve fıkralarla ilgili bir değerlendirme yapılmıştır. Fıkraların kayıtlı olduğu cönk California Üniversitesi Türkçe El Yazmaları Koleksiyonu’nda yer almaktadır. Dikkate değer hususlardan biri bir cönk içinde bu denli çok sayıda Nasreddin Hoca fıkrasının kayıtlı olmasıdır. Türk halk gülmecesinin zenginliği, çeşitliliği, yaygınlığı ve sürekliliğini örneklemesi bakımından Nasreddin Hoca fıkraları son derece önemlidir. Fıkraların baş kahramanı Nasreddin Hoca muayyen bir fıkra tipi olmanın yanında kendi adına bağlı bir gülmece geleneğinin de murisidir. Bu murisin tarihin hangi döneminde, Türklüğün hangi coğrafyasında yaşadığı; adına üretilen fıkraların varsayılan tarihî kişiliğe uygunluğu-uygunsuzluğu gibi tartışmalar bir yere kadar bilimsel bir çabanın göstergesi olabilirse de esas olan Nasreddin Hoca’yı bütünüyle bir Türk gülmece tipi olarak addederek onun adına bağlı üretilen her bir fıkrayı da Türk ortak zihin yapısının dışavurumu olarak algılamaktır. Çalışmamızda Nasreddin Hoca fıkra külliyatına katkıda bulunacak bir metin gün ışığına çıkarıldığı gibi, cönklerde varlığını görmeye pek alışkın olmadığımız zenginlikte Nasreddin Hoca fıkrasının bir cönkte yer alması da ilgi çekici bulunmuştur. Müstensihlerin Nasreddin Hoca fıkralarının yayılımı ve çeşitlenmesi hususundaki belirleyici etkileri sınırlı örnekler üzerinden de olsa bir yaklaşım önermesi olarak dikkatlere sunulmuştur.