RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, sa.20, ss.670-689, 2020 (Hakemli Dergi)
Feminist çeviri, kadınlara yönelik baskı, şiddet ve zulümlere karşı bir başkaldırı olarak kadınların
sesini uluslar-ötesi boyutta duyurmayı amaçlamaktadır. Bu makalede, Octavia Estelle Butler’ın
Kindred isimli eserinin Emek Ergün tarafından Türkçeye çevirisi yapılan ve 2019 yılında İthaki
Yayınları tarafından yayımlanan Yakın yan metinsel olarak incelenmiştir. Çalışmada kaynak metin
olarak esas alınan Butler’ın eseri Kindred ise 2003 yılında Beacon Press tarafından yayımlanmıştır.
Makalenin amacı, çevirmen kimliğini Gérard Genette’nin (1997) öne sürdüğü “yan metin”
bağlamında irdelemek ve çeviri kararları ve dayanaklarını örnekleyerek Cecilia Alvstad’ın “çeviride
sesler” (2013) ve “çeviri sözleşmesi” (2014) bağlamında çevirmenin söylemsel varlığının çevirmenokur ilişkisini nasıl kurguladığını sorgulamaktır. Makalenin sonucunda, önsöz ve çevirmen notları
aracılığıyla, Ergün’ün feminist çevirmen kimliğinin, akademisyen olarak uzman kimliğinin çeviri
sürecindeki kararlarını etkilediğine ulaşılmıştır. Bunun dışında, inceleme sonucunda, önsöz ve
çevirmen notlarının, Ergün’ün söylemsel varlığını görünür kıldığı, Chatman’in (1978) Anlatısal
Bildirişim modeline göre “çıkarsanan yazar” konumunda erek kültürde “çıkarsanan okuyucuyu”
oluşturmaya çalıştığı ve çeviri sözleşmesi kapsamında bu söylemsel varlığın kendisi ve okuyucuları
arasında bir güven ilişkisi oluşturarak okuyucuların çevirisini orijinalmiş gibi okumalarını sağladığı
gözlemlenmiştir.
Anahtar kelimeler: Feminist çeviri, çevirmenin kimliği, çevirmenin söylemsel varlığı, çıkarsanan
yazar ve çıkarsanan okuyucu, çeviri sözleşmesi