Ölüme Bağlı Tasarrufların İptali


Çiftçi H.

Adalet Yayınevi, Ankara, 2020

  • Yayın Türü: Kitap / Mesleki Kitap
  • Basım Tarihi: 2020
  • Yayınevi: Adalet Yayınevi
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Türk Miras Hukuku’nda kanunî mirasçılığın ve iradî mirasçılığın bir arada olduğu karma bir sistem benimsenmiştir. Mirasbırakan, yaptığı ölüme bağlı tasarrufla terekesinin geleceğini belirlememişse, kanunî mirasçılık söz konusu olur. Buna karşılık mirasbırakan, ölüme bağlı tasarruf yaparak terekesinin geleceğini belirlemişse ve saklı paylı mirasçısı da yoksa iradî mirasçılık söz konusu olur. Mirasbırakan, yaptığı ölüme bağlı tasarrufla terekesinin geleceğini belirlemiş ise ve saklı paylı mirasçısı da varsa, hem iradî mirasçılık hem de kanunî mirasçılık söz konusu olur.

İradî mirasçılığın söz konusu olabilmesi için mirasbırakanın, yaptığı ölüme bağlı tasarrufla terekesinin geleceğini belirlemesi gerekir. Ölüme bağlı tasarruf, mirasbırakanın ölümünden sonra hüküm ve sonuç doğurmak amacıyla yaptığı ve terekesini etkileyen veya terekesi ile ilgili olmayan emir, dilek ve arzularını içeren hukuki işlemdir.

Kişilerin, bir ömür boyu emek vererek elde ettiği birikimlerin kime kalacağını, nasıl kullanacağını yaptıkları ölüme bağlı tasarruflarla belirlemek istemeleri en doğal haklarıdır. Ancak kişiler, bu hakkını kullanırken tamamen serbest değillerdir. Her ne kadar kişilerin son arzularına saygı gösterilmesi miras hukukunda esas olsa da, ölüme bağlı tasarruf yapılırken kişinin, nasıl bir yol izleyeceği, nelere dikkat etmesi gerektiği, son arzuların hangi şartlarda geçerli olacağı, hangi şatlarda iptal edileceği son derece önemlidir.

Mirasbırakan, ölüme bağlı tasarrufla terekesinin geleceğini belirlerken tamamen serbest değildir. Öncelikle mirasbırakan, terekesinin geleceğini belirlerken Türk Medeni Kanunu’nda belirtilmiş olan ölüme bağlı tasarruf çeşitlerinden birisini tercih etmek zorundadır. Dolayısıyla mirasbırakanın, vasiyetname çeşitlerinden birisiyle ya da miras sözleşmesi ile iradesini açıklayıp, Kanun’un öngördüğü sıkı şekil şartlarına uyması gerekir. Aksi takdirde ölüme bağlı tasarruf, şekil eksikliği sebebiyle iptal edilebilir.

Sağlararası hukuki işlemlerde olduğu gibi, ölüme bağlı tasarrufların da hüküm ve sonuç doğurabilmesi için Kanun’da öngörülen bazı şartları taşıması gerekir. Bu bakımdan yapılan ölüme bağlı tasarruf, serbest ve sağlıklı bir iradeyle yapılmalıdır. Ayrıca ölüme bağlı tasarrufun ehliyet, hukuka ve ahlâka uygunluk gibi Kanun’un öngördüğü şartları taşıması gerekir. Aksi takdirde ölüme bağlı tasarrufun iptali gündeme gelir.

Sağlararası hukuki işlemlerden farklı olarak ölüme bağlı tasarruflarda amaç ölüme bağlı tasarrufun ayakta tutulmasını sağlamaktır. Bu sebeple, kanun koyucu, ölüme bağlı tasarrufun iptali konusunda genel kurallardan farklı olarak bir takım düzenlemeler getirmiştir. Ölüme bağlı tasarrufların iptalinin söz konusu olabilmesi için, Türk Medeni Kanunu’nun 557. maddesinde belirtilen sebeplerden birisinin varlığı gereklidir. Bu sebeplerin dışında ölüme bağlı tasarrufların iptal edilmesi mümkün olmayıp, mirasçıların veya vasiyet alacaklıların, TMK m. 559’da belirtilen hak düşürücü süreler içerisinde iptal davası açması gerekir. TMK m. 559’da belirtilen süreler içerisinde iptal davası açılmaz ise, ölüme bağlı tasarruf, geçerli hale gelip hüküm ve sonuç doğurmaya devam eder.