Uluslararası Ticaret Alanında Sektörel Araştırmalar, Doç. Dr. Hasan BARDAKÇI, Editör, BİDGE Yayınları, Ankara, ss.105-123, 2023
2. Dünya savaşı sonrası ülkelerin ekonomik olarak
kalkınmalarını hızlandırmak için alınan en önemli kararlardan biri
küresel ticaretin önündeki engellerin kaldırılarak uluslararası
ticaretin önünü açmaktı. Bu engellerin kaldırılmasıyla ülkeler
ürettikleri hizmet ve ürünleri daha rahat bir şekilde uluslararası
pazarlarda satabildiler, üretim veya tüketim için ihtiyaç duydukları
hizmet ve ürünleri ise ithal edebildiler.
Dünya ekonomileri arasındaki entegrasyon, lojistiği
uluslararası ticaretin en önemli unsurlarından biri haline getirmiştir. Uluslararası ticaret ile lojistik sektörü arasındaki bağlantı ülkelerin
ürettikleri veya ihtiyaç duydukları ürünlerin optimum düzeyde daha
hızlı ve daha güvenilir bir şekilde taşınma ve depolanması ihtiyacı
üzerine kurulmuştur. Küresel ticarette özellikle rekabetin yoğun
yaşandığı sektörler açısında firmaların kaynaklarını en etkili şekilde
kullanabilmesi zorunlu hale gelmiştir (Yıldırım, 2018). Bu açıdan
değerlendirildiğinde işletmelerin kaliteden ödün vermeden
maliyetlerini en aza indirme çalışmaları kapsamında lojistik
yönetimi hayati öneme sahiptir (Başdeğirmen ve Tunca, 2017)
Lojistik faaliyetler uluslararası ticaret işlemlerinin en verimli
şekilde yapılabilmesine imkân sağlarken, uluslararası ticarette
lojistik ekonomisinin güçlenmesine olanak sağlamaktadır. Bu
nedenle bu iki sektör arasında karşılıklı bir ilişkiden bahsedilebilir
(Korkut vd, 2021). Lojistik tedarik zincirinin merkezinde yer alarak
uluslararası ticarettin en önemli etkenleri arasında yer almaktadır.
Üreticiden tüketiciye kadar tüm süreçleri kapsadığından tedarik
zincirinin verimliliğinde yine lojistik performansıyla ölçülmektedir.
Lojistik etkili ulaşım yöntemlerini optimize ederek ulaşım
alternatifleri arasında uyumu sağlayarak mal ve hizmet teslim
süreçlerini en aza indirir. Ayrıca lojistik gümrük, vergi, tarife gibi
konularda uzmanlık sağlayarak ticaretin kesintisiz yapılabilmesine
imkân sağlar. Uluslararası ticarete en büyük faydalarından biri de iyi
bir lojistik yönetiminin maliyetlerde oluşturacağı azalış ile küresel
piyasalarda rekabet avantajı sunmasıdır. Dolayısıyla küresel
ekonomide başarılı bir rekabet sağlayabilmek için lojistik yönetimi
hayati öneme sahiptir.
Uluslararası ticaretteki rekabetin artması ve ticari hayatın
devamlılığı konusunda lojistik sektörünün önemli her geçen gün
daha çok anlaşılmaktadır. Bu kapsamda lojistik sektörünün
performansı ve ticarete etkisiyle alakalı çalışmaların sayısı da önemli
düzeyde artış göstermektedir (Bilgin ve Sunaoğlu, 2022). Lojistik
sektörünün performansı işletmelerin maliyetlerinde azalmaya neden
olurken bununla bağlı olarak dış pazarda rekabet gücü kanamaya ve
ekonomik büyüme anlamında da katkı sağlamaktadır. Bu açıdan
bakıldığında lojistik sektörünün performansı ülkelerin dış ticaret performansının da temel belirleyicilerinden biri olduğunu
göstermektedir (Ofluoğlu vd. 2018)
Lojistik faaliyetlerinin ülkelere makroekonomik açıdan katkı
sağlamasının yanı sıra, ekonomik, sosyal, psikolojik, kültürel,
stratejik, askeri ve politik gibi farklı birçok alanda olumlu etkileri
bulunmaktadır (Ayaydın, vd, 2017). Tüm bu hususlar göz önüne
alındığında lojistik sektörünü uluslararası ticaretin damarları olarak
ifade etmek ve geleceğin gözde iş alanlarından biri olarak
tanımlamak doğru olacaktır (Kişman ve Aydın, 2020).
Covid-19 Pandemisi, küresel anlamda dünya ekonomisi
üzerinde olumsuz etki yaratırken ülkelerin makroekonomik
göstergeleri üzerinde de önemli düzeyde daraltıcı etkilere sebebiyet
vermiştir (Ay, 2021). Ayrıca ekonomik daraltıcı etkilerin yanında
Covid-19 pandemisi, salgın sonrasında ülkelerin birbirleriyle olan
ticari bağlılıkları ve iş birlikleri gibi konularda da ciddi oranda
problemlerin yaşanmasına sebebiyet vermiştir (Vidya ve Prabheesh,
2020). 2020 yılı ilk çeyreğinde ülkeler gümrük kapamaları gibi
kısıtlayıcı önlemlere başvurarak farklı bölgelerden kendi sınırlarına
girişleri kısıtlamış, 2020 yılı ikinci çeyreğinden sonra kısmen
hafifletmiş ve sonrasında lojistik kısıtlamalarını tamamen
kaldırmıştır. Bu durum salgının ilk dönemlerinde taşımacılık
sektörünün gelirlerinde ciddi düşüşe neden olmuştur (Akçacı ve
Çınaroğlu, 2020). Hükümetler Covid-19 pandemi döneminde
aldıkları tedbir ve teşvikler makroekonomik açıdan ülke refahının
artırılması ve uygulanan ekonomik politikaların sürdürülebilirliğini
sağlamaya dönük olmuştur (Tekeoğlu, 2020). Türkiye’de de Covid19 pandemi döneminde ülke ekonomisini en az hasarla çıkarmak ve
ekonomik istikrarın sağlanması amacıyla çeşitli destek ve teşvik
paketleri oluşturmuştur. Bu kapsamda ekonomik istikrarı sağlamak
için 250 Milyar TL’lik ekonomik destek paketi oluşturmuştur.
Pandemi ilanından kısa bir süre sonra insan hareketliliği azaltmak
adına alınan ilk kapama kararlarıyla Hava yolu taşımacılığı durma
noktasına gelmiştir. Bu nedenle salgının ilk döneminde ekonomik
anlamda en ağır etkilenen sektör havacılık sektörü olmuştur. Bu
sektör üzerindeki etkiyi azaltabilmek için uygulanan ekonomik istikrar paketinin yanı sıra havayolu taşımacılığından alınan katma
değer vergisi oranı %1’e indirilmiştir.
Ülkelerin ekonomik büyümesi, dış ticaret açıklarının en aza
indirilebilmesi, uluslararası piyasalarda rekabet gücü
kazanabilmeleri açısından büyük öneme sahip lojistik sektörü
hakkında birçok çalışma yapılmıştır. Yapılan çalışmaların bazılarına
literatür kısmında değinilmiş olup bu çalışmanın da lojistik sektörü
hakkında yapılan çalışmalara katkı sağlaması amaçlanmıştır.