Kuşeyrî’nin (ö. 465/1072) Sünnet Müdafaası


Creative Commons License

Tozlu İ.

2. Uluslararası İksad Sosyal Bilimler Kongresi, Gaziantep, Türkiye, 22 - 25 Kasım 2018, ss.16

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Gaziantep
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.16
  • Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Büyük Selçuklu Devletinin kuruluş yıllarında yaşayan Abdülkerîm b. Hevâzin Kuşeyrî

(ö. 465/1072), “Güneşin Doğduğu Yer” adıyla da bilinen Horasan bölgesi

âlimlerindendir. Bölgeye göç yoluyla gelen Araplardandır. Eş’arî mezhebine mensuptur.

Yaşadığı dönemde Şiî-Mu’tezilî düşüncenin Eşarîlik ve Maturîdîlikle amansız

mücadelesine tanıklık etmiştir. Eş’arîler, Tuğrul Bey (ö. 455/1063) zamanında oldukça

sıkıntılı günler yaşamış ancak Sultan Alparslan (ö. 465/1072) tarafından Nizâmiye

Medreselerinin yaygınlaşmasıyla destek görmüştür. Kuşeyrî yaşadığı devrin tasavvuf,

kelam, hadis ve tefsir alanında tanınmış önemli bir İslam âlimidir.

Daha ziyade tasavvufî görüşleri ve kimliğiyle öne çıkan Kuşeyrî, bu tebliğde hadisçi

özelliğiyle incelenecektir. Meşhur muhaddis Hâkim Nisâbûrî (ö. 405/1014) ile Ebû

İshâk Rüknüddîn İsferâyînî’nin (ö. 418/1027) ilim meclislerinde sema yoluyla rivayette

bulunmuş, Nisâbur’da meşhur Nizâmiyye medreselerinde yirmi yedi yıl boyunca hadis

hocalığı yapmıştır. Şikâyetü Ehli’s-sünne bi-ḥikâyeti mâ lehüm mine’l-mine

risalesindeki yaklaşımlarında Eş’arîliğin katı bir şekilde savunduğu görülür. Devrin ilim

ehline serzenişini dile getirdiği bu çalışması aynı zamanda önemli bir sünnet savunusu

özelliği taşımaktadır. İbnü’s-Sübkî’nin (ö. 771/1370) Tabakâtü’ş-Şâfiiyye’sinde de yer

alan mezkûr risalesinde Kuşeyrî’nin, birçok iddiasını hadislere dayandırdığı

anlaşılmaktadır. Pek çok sûfînin biyografisine ve sözlerine yer verdiği, makam ve

hallerini açıkladığı tasavvufun temel klasiklerinden er-Risale adlı eserinde ise yaşadığı

manevî tecrübelerin yanı sıra sünnetin ihyası adına önemli yorumlar yapmakta ve bir

takım sonuçlara varmaktadır. Bu çalışmada, mezkûr iki eser başta olmak üzere

Letâifu’l-işârât adlı tefsirinden de istifade etmek suretiyle Kuşeyrî’nin sünnete dair

görüşleri –tebliğ kapsamında- analiz ve sentez edilecektir. Bu bağlamda hadis ilmine

kattığı değer üzerinde durulacak ve sünnet savunusu bazı örneklerle irdelenecektir.