4. ULUSLARARASI ERCİYES BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR KONGRESİ, Kayseri, Türkiye, 16 - 17 Ekim 2020, ss.44
Özet
Oluşumunda tabiat, iklim ve kültür tesirinin bariz bir şekilde
görüldüğü yer adları, günümüze ulaşmış birer kültür mirasıdır. Yer adlarının oluşma
ve şekillenme gerekçelerine sosyal bilimlerin birçok şubesinde cevap bulmak
mümkündür: coğrafya, tarih, toplum bilimi (sosyoloji), budun
bilimi (etnografya), halk bilimi (folklor), yazı bilimi
(grafoloji), eski yazı bilimi (paleografya), kazı bilimi
(arkeoloji)… Dil bilimi ve onun dallarından ad bilimi (onomastik),
yer adı bilimi (toponimi) ve köken bilimi (etimoloji) gibi
disiplinler de yer adlarının oluşmasını, şekillenmesini ve yolculuğunu araştırır,
inceler.
Herhangi bir sebepten ötürü yurdunu kısa vadeliğine değiştiren veya
uzun vadeli bir değişime mecbur tutulan insan; ilk defa karşılaştığı kültür
ürünlerini, kendi dilinin sesletim özelliklerine göre önce tanımlama, sonra adlandırma
çabasına girer. İlk kez karşılaşılan başat kültür ve onun ürünleri, bu başat
kültürün etkisine maruz kalan kültürün diline etki eder. Böyle bir etki, dilin
katmanlaşmasının sebeplerinden sadece biridir.
Çalışma, Osmanlı döneminde Kayseri’ye dâhil kaza ve nahiye
adlarının kökeni üzerinde durmaktadır. Osmanlıda taşra yönetiminin idari
statülerini ve toprak yönetimlerini düzenlemek için sıklıkla tüzük
değişiklikliğine gidildiği malumdur. Böyle değişikliklerle yerelde oldukça
ağırlaşan bürokrasiye bir çekidüzen vermek ve çağın gereklerine uygun idari
birimler oluşturmak amaçlanmıştır. Bununla beraber XIX. yy.da cereyan eden azınlıkların
ayrılıkçı ve bölücü hareketlerini önleme düşüncesi, bu tarz düzenlemeleri
zorunlu hâle getirmiştir. Bu bağlamda Rumeli’yi esas alan ve 1864’te yürürlüğe
giren Vilayet Nizamnamesi ile Anadolu’yu esas alan 1871 İdare-i Umumiye-i
Vilayet Nizamnamesi dikkat çekicidir.
Çalışma 3 bölümden oluşmaktadır: Giriş, inceleme ve sonuç. Giriş
bölümü; Kayseri, yer adları çalışmalarının durumu, bu çalışmanın amacı ve yöntemi
hakkındadır. İnceleme bölümü; Kayseri’ye bağlı kaza ve nahiye adlarının tek tek
kökeni hakkında değerlendirmeleri ihtiva eder. Sonuç bölümü ise bu ve benzer çalışmalar
hakkındaki çıkarımlar üzerinedir.
Tahir Sezen tarafından hazırlanan ve Devlet Arşivleri Genel
Müdürlüğü tarafından yayımlanan Osmanlı Yer Adları, bu çalışmanın âdeta
rehberidir. T.C. Dâhiliye Vekâleti’nce 1928’de eski harflerle yayımlanan Son
Teşkilatı Mülkiyeye Göre Köylerimizin Adları, Cumhuriyet öncesi yer
adlarının o dönemki güncel hâlini tespit etmede sıklıkla başvurulan yardımcı
kaynaktır. Bununla birlikte Şemseddin Sami’nin Kâmûsu’l-Alâm adlı sözlüğünden
de yer yer istifade edilmiştir.
Anahtar
Kelimeler: Yer Adları, Osmanlıda Kayseri, Kayseri Kaza ve
Nahiyeleri.