Türk Medeni Kanunu Madde 1007 Kapsamında Tapu Sicillerinin Tutulmasından Devletin Sorumluluğu ve Devlete Karşı Açılacak Tazminat Davasında Zamanaşımı Meselesi


Creative Commons License

Şahin E.

Terazi Hukuk Dergisi, cilt.13, sa.141, ss.51-67, 2018 (TRDizin)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 13 Sayı: 141
  • Basım Tarihi: 2018
  • Dergi Adı: Terazi Hukuk Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.51-67
  • Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
  • Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ‘sorumluk’ başlığını taşıyan 1007. maddesi tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olduğunu düzenler. Devletin tapu sicilinin tutulması bakımından tek yetkili olması, tapu siciline güven ve aleniyet ilkeleri uyarınca onun tapu sicilindeki kayıtları düzgün ve gerçeğe uygun tutmakla yükümlü olmasını ve yolsuz bir kayıt yapıldığında, bunun yarattığı zararlardan sorumlu olmasını gerektirir. Devletin tapu sicilinin tutulmasından sorumluluğu, Türk Borçlar Kanunu (TBK) kapsamında bir kusursuz sorumluluk hali olarak nitelendirildiğinde, zarar görenin açacağı tazminat davasına TBK m. 72’deki zamanaşımı süreleri uygulanacaktır. Ancak söz konusu maddede öngörülen iki ve on yıllık zamanaşımı sürelerinin başlangıç tarihi, tapu sicili ve tapu sicilinin tutulmamasından doğan davaların mahiyetine tam anlamıyla uymamaktadır. Bu da hem doktrinde görüş ayrılığına hem de Yargıtay’ın çelişkili kararlar vermesine neden olmuştur. Çalışmamız, TBK m. 72’deki sürelerin ne zaman işlemeye başlaması gerektiği ve bazı Yargıtay kararlarında benimsendiği üzere, TBK m. 72 yerine Devlete karşı açılacak tazminat davalarına TBK m. 146’daki on yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanmasının uygun olup olmayacağı tartışmalarına yer vererek kendi önerilerini sunacaktır. 

Article 1007 of the Turkish Civil Code numbered 4721 provides that the State is liable for any losses arising from the maintenance of the land register. Since the State is the only responsible body for maintaining the land register, the principles of trust in and publicity of the land register require the State to have the entries correct and in good order, otherwise the State will be liable for all losses sustained by victims of incorrect entries. The State’s liability for damages in connection with the land register is characterised as strict liability under Turkish Code of Obligations (TCO), then limitations periods in article 72 of the TCO would be applicable to the victims’ right to sue. However, the start of two-year and ten-year limitation periods in the article in question does not fit well in the characteristics of the actions for damages for incorrect land registers. This gives rise to not only a difference of opinion in the literature but also conflicting decisions issued by the Court of Cassation. By considering when limitations periods in article 72 of the TCO start to run and as held by the Court of Cassation in some cases, whether it is more suited to actions for damages against State to apply the ten-year limitation period in article 146 of the TCO instead of article 72, this article makes its own recommendations.