Erzincan Binali Yıldırım Hukuk Fakültesi Dergisi, vol.23, no.3, pp.207-309, 2020 (Peer-Reviewed Journal)
Kişisel haksızlık unsurlarının varlığını dile getiren
ve kendine giderek artan takipçi bulan bir yaklaşım ortaya çıkmıştır. Bu
anlayış bir anlamda aradığı argüman zeminini, önemli ölçüde Welzel
tarafından kurgulanan ve failin iç dünyasındaki amacına yönelimini, hadiselerin
ortaya çıkışında nedenselliğin yanına ikinci bir deterministtik süreç olarak
ekleyen, final hareket öğretisinde bulmuştur. Haksızlığın yapısına ilişkin bu
yeni anlayış suç öğretisinde önemli değişikliklere yol açmıştır. Ceza hukukunda
haksızlık tasavvuru kanunen yasak sonuca salt nedensel bir süreçle sebebiyet
verilmesinden ibaret kavrayıştan, faili onun harekete ilişkin tasavvurlarını
(iradenin mahiyetini) da dikkate alan ve dolayısıyla suçu, anlam taşıyan bir
süreç/hadise olarak kavrayan bir anlayışa evrilmiştir. Suç öğretisine ilişkin
yakın zaman yaşanmış en büyük sistematik değişimin hazırlayıcısı olan kişisel
haksızlık öğretisinin temsilcilerinin dile getirdikleri normatif ve suç öğretisine
ilişkin ikna edici etki göstermiş ve yaygın kabul görmesini sağlamış
gerekçelendirmelerinin iyi anlaşılmasını gerekli kılmaktadır.