Türkiye Barolar Birliği Dergisi, cilt.32, sa.143, ss.385-406, 2019 (Hakemli Dergi)
CEDAW “Yaşlı Kadınların Kendilerinin ve İnsan Haklarının
Korunmasına İlişkin 27 sayılı Genel Tavsiyesi”ni çıkarmış ve kırılganlık
kavramı çeşitli yerlerde kullanılmıştır. Kırılganlık kavramı akademik
yazında geniş ve dar anlamlarda ele alınabilmektedir. Bu çalışmada
hangi görüşün kadın yaşlılığı bakımından daha uygun olacağı tartışılmış ve tavsiyedeki kullanımın uygun olup olmadığı belirlenmeye
çalışılmıştır. Bu iki görüşten hangisinin yaşlı kadınların insan haklarını koruma bakımından daha faydalı olacağı her iki görüşün karşılıklı
iddiaları bakımından değerlendirilmiştir. Kırılganlığı geniş anlamda
ele almanın en azından yaşlılık ve kadın yaşlılığı bakımından her tek
durumdaki gerekliliklerin farklılaşması anlamında “bağlamı” gözden
kaçırma riskini taşıdığı belirtilmiştir. Devamında bu risk bakımından
CEDAW’ın kırılganlığı ne şekilde kullandığı ele alınmıştır. Kırılganlık
dar anlamda ele alındığında, tavsiyede, bağlamın gözetildiği ve doğal afet, temel yaşam kaynaklarına erişim, eşini kaybeden yaşlı kadınların sömürüye açık olması ve benzeri durumların detaylı olarak
ele alındığı görülmektedir. Ancak özellikle problem ortaya konurken
bağlam ve değer bilgisinden ziyade yaşlı kadınların daha kırılgan
oldukları şeklinde bir derecelendirmeye gidilerek gerekçelendirme
yapılması riskli olarak değerlendirilebilir. Tavsiyede özellikle kırılgan
kavramı kullanılırken kırılgan olmaya göre daha detaylı bir derecelendirme yapıldığı için kırılganlığın geniş tanımına yaklaşıldığı görülmektedir. Ancak böyle bir yaklaşımdan hareket edilirse “Kadınların
erkeklere göre daha kırılgan olmadığı durumlar olabilmektedir. Bunların bir örneği olarak “kendini ihmal” hallerinde kadınların insan haklarına yönelik özel düzenlemeye ihtiyaç kalmayacak mı?” gibi bir soru
cevapsız kalacaktır. Oysa niceliksel olarak daha kırılgan olmaktan ziyade bağlama dayalı oluşan kırılganlıklar temel alındığında bu riskin
de giderilebileceği sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: CEDAW, Kırılganlığın Dar Anlamı, Kırılganlığın Geniş Anlamı, Kırılgan, Özellikle Kırılgan
CEDAW published “General Recommendation No. 27
on Older Women and Protection of Their Human Rights” and term of
vulnerability is used in several places. Vulnerability has been used in
broad and narrow meanings in the literature. In this study, which
opinion is suitable in terms of vulnerability of elderly women has
been argued considering usages of the recommendation. Arguments of both sides discussed and which side’s arguments are proper for the protection of elderly women’s human rights evaluated. It
has been stated that defining vulnerability broadly has a risk of missing the context of women elderliness. Then, from the standpoint of
that risk how CEDAW used vulnerability has been tried to be propounded. When narrow definition is handled, it is seen that context is
considered and specific situations like natural disasters, accessibility
to basic resources and elderly widows’ riskiness to exploitation are
handled in detail. However, especially in revealing the problem considering graduation rather than context and value knowledge seems risky. For example in using particularly vulnerable there is more
graduation than vulnerable and this means particularly vulnerable is
closer to broad definition of vulnerability when it is compared with
vulnerable. However, this approach cannot answer such question:
“Women are not more vulnerable than men. So, is there no specific
need for the protection of human rights of elderly women?” Therefore, it has been concluded that an approach considering context
rather than graduation of vulnerabilities could eliminate this risk.
Keywords: CEDAW, Narrow Meaning of Vulnerability, Broad
Meaning of Vulnerability, Vulnerable, Particularly Vulnerable