15. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Kongresi , Ankara, Türkiye, 17 - 18 Aralık 2022, cilt.1, ss.132-141
Korozyon ürünlerinin oluşumundan ödün verilmeksizin, istenen korozyon oranlarının
elde edilebilmesi için eşdeğer akım kullanılarak korozyonun hızlandırılmasının
bilimsel gerekçesi güçlüdür. Uygulanan eşdeğer akım tekniği, beton içerisine
gömülü olan donatı çubuklarını belirli sabit oranlarda korozyona uğratma
avantajına sahip olsa da, eşdeğer akım tarafından tesir ettirilen korozyon
oranı, gerçek korozyon oranını tam olarak yansıtamaz. Teorik ve gerçek korozyon
kütle kayıplarının aynı olmamasının gerekçeleri; betonun direnci, donatı çubuğunun
bileşimi, betondaki minerallerin elektriksel özellikleri gibi çeşitli faktörlere
atfedilmektedir. Bu araştırmanın amacı, yazarların bilgisi dahilinde olmak
üzere, farklı beton basınç seviyelerinde korozyona maruz kalmış 25 betonarme kolon
numunelerinin, daha önceden kaydedilmiş olan korozyon akım yoğunluk ölçümleri
ile oluşturulan deneysel veriler kullanılarak, hesap edilen teorik korozyon
oranı ile gerçek korozyon oranı arasında ampirik bir ilişki kurmaktır.
Geliştirilecek olan ampirik model kullanılarak elde edilen deneysel bulguların,
literatürde bildirilen teorik bir model kullanılarak elde edilen sonuçlarla
karşılaştırılması planlanmıştır. Böylece, tahribatsız olarak ölçülen eşdeğer
akım değerleri kullanılarak, donatı korozyonunun daha sağlıklı değerlendirilebileceği
beklenmektedir.
There is a
strong scientific rationale for accelerating corrosion by using an equivalent
current to achieve desired corrosion ratios without compromising the formation
of corrosion products. Although the applied equivalent current technique has
the advantage of corroding the rebar embedded in the concrete at certain
constant rates, the corrosion ratio induced by the equivalent current cannot
fully reflect the actual corrosion ratio. Reasons why theoretical and actual
corrosion mass losses are not the same; it is attributed to various factors
such as the resistance of the concrete, the composition of the rebar, the
electrical properties of the minerals in the concrete. The aim of this
research, to the knowledge of the authors, is to establish an empirical
relationship between the calculated theoretical corrosion ratio and the actual
corrosion ratio, using experimental data created with previously recorded
corrosion current density measurements of 25 reinforced concrete column specimens
exposed to corrosion at different concrete compressive levels. It is planned to
compare the experimental findings obtained using the empirical model to be
developed with the results obtained using a theoretical model reported in the
literature. Thus, it is expected that reinforcement corrosion can be evaluated
more accurately by using equivalent current values measured non-destructively.