FLSF (Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi), sa.35, ss.63-85, 2023 (Hakemli Dergi)
Tahakküm ve tabiiyet arasındaki ilişkiler siyasal olduğu kadar kültürel bir bağlama
sahiptir. Bu kültürel bağlam, iktidarın rıza üretme mekanizmalarını içerdiği kadar tabi
olanlara da karşı-eylem araçları sunabilmekte ve mikro-politikalar geliştirebilmelerine
olanak tanıyabilmektedir. Madun gruplar, tarihsel olarak aşina oldukları kültürel
zeminlerde ve gündelik hayatın sıradan alanlarında bu mikro-politikaları üreterek
tahakkümü aşındırma gücüne sahiptirler. Mizah, kahkaha, dil oyunları, ironi ve sembolik
tersine çevirmeler bu mikro-politik araçların bazılarıdır. Dolayısıyla madunlar, tahakkümtabiiyet ilişkisini bozmak için alışılmış politik araçlardan farklı olarak çeşitli taktikler,
semboller, ihlal ve direniş biçimleri yaratabilmektedirler. Bu mikro politikalar, Michel De
Certeau'nun taktik, James C. Scott'un tahakküm altında söz ve Mikhail Bakhtin'in karnaval
kavramı aracılığıyla ele alınmaktadır. Bu kavramlar, madunların tahakküm
mekanizmalarına karşı geliştirdikleri kültürel eylemleri, düşünme biçimlerini ve politik dili
ifade etmektedirler. Bu eylem biçiminde kültür ve kolektif ritüeller, ihlalin sembolik
araçlarını sağlarken beden, tahakkümü kırılganlaştıran bir direniş yüzeyi sunar. Bu eylem
biçimi, tahakküm edenin kendi sahasında onu içeriden aşındıran örtük bir güce sahiptir ve
kültürel direnişin bir beden politikası olarak icrası olarak tanımlanabilir.
The relations between domination and subordination have a cultural context as well
as a political one. This cultural context, as much as it contains the consent-generating
mechanisms of power, can also provide the subordinated with tools for counter-action and
enable them to develop micro-politics. Subaltern groups have the power to erode domination
by producing these micro-politics on historically familiar cultural grounds and in the ordinary
spaces of everyday life. Humor, laughter, language games, irony and symbolic reversals are
some of these micro-political tools. Therefore, subalterns are able to create various tactics,
symbols, forms of violation and resistance that are different from conventional political tools
to disrupt the domination-subordination relationship. These micro-politics are addressed
through Michel De Certeau's tactics, James C. Scott's speech under domination and Mikhail
Bakhtin's concept of carnival. These concepts refer to the cultural actions, ways of thinking and
political language that subalterns develop against the mechanisms of domination. In this form
of action, culture and collective rituals provide the symbolic means of violation, while the body
offers a surface of resistance that renders domination fragile. This form of action has an implicit
power to erode the domination from the inside, within the domain of the dominator, and can
be defined as the performance of cultural resistance as a body politics.