Marifetname, cilt.8, sa.2, ss.503-531, 2021 (Hakemli Dergi)
: Günümüz sosyoloji teorisinde fikirleri yeniden keşfedilen Simmel’ın
din teorisi ve din sosyolojine katkısı ise nispeten ihmal edilmiştir. Onun
yaklaşımının temelinde sosyal ve tarihsel bir fenomen olarak din ile insanın
doğasında yer alan dinselliğe dayalı öznel dindarlık ayrımı yer almaktadır.
Simmel’a göre "belirli bir manevi nitelik" veya "ruhun tutumu" olarak insan
doğasında yer alan dinsellik, insanın dünyaya bir bütün olarak bakmasına
ve dinin kültürel bir ürün olarak oluşmasına imkân tanımaktadır. O, geliştirdiği doğal dinsellik eğilimi (religioid) kavramıyla dinin sanat gibi farklı
alanlarda da yansıtılabilen bireysel temelini tespit etmektedir. Simmel’a göre
bu eğilim insanlar arası etkileşimlerle şekillenerek dine dönüşmektedir. Dini
insan etkileşimleri ile temellendirmeye çalışan Simmel, insanın birçok ilişkisinin özünün dinî karakterde olduğunu savunmuştur. Örneğin inanç ona
göre bireyler arasında bir ilişki biçimidir ve zamanla bu inançtan Tanrı fikri
doğmaktadır. Türkçe literatürde Simmel’ın din teorisine ve din sosyolojine
katkısına dair bir makale dışında bütünlüklü bir çalışma bulunmamaktadır.
Büyük ölçüde Simmel’ın dine ilişkin metinlerinin orijinal dilden yeniden
okunmasını esas alan bu makale, onun din sosyolojine katkısını; din anlayışını, din ile dindarlık ve din ile kültür ilişkisine dair yaklaşımlarını betimlemektedir.