3rd INTERNATIONAL CONGRESS ON MULTIDISCIPLINARY APPROACH TO SPORTS AND SOCIAL SCIENCES, Sakarya, Türkiye, 10 - 11 Kasım 2022, ss.146-150
Çok faktörlü bir metabolik bozukluk olan Tip 2 diyabet, dünya çapında artan prevalansı ile küresel
salgın halini almıştır. Yüksek kan şekeri, insülin eksikliği ve insülin direnci ile karakterize bir hastalıktır.
Genetik ve çevresel faktörlerin etken olduğu Tip 2 diyabet, yaş, obezite, sedanter yaşam tarzı ve yüksek
enerji alımı ile ilişkilendirilmektedir. Tip 2 diyabet hastalarında, insülin salınımı yetersiz, glukoz homeostazı
bozulmuş durumdadır. Bu diyabet türü, serbest radikallerin artmasına, antioksidan azalmasına
ve oksidatif stresin tetiklenmesine neden olmaktadır. Egzersiz, Tip 2 diyabette yaşanan süreçleri kontrol
altına alabilen non-farmakolojik yöntem olarak kabul edilir. Farklı şiddetlerde yapılan aerobik egzersizlerin,
Tip 2 diyabet göstergelerinde iyileşmelere neden olduğu bilinmektedir. Ayrıca, düzenli yapılan
egzersizler, antioksidan kapasiteyi geliştirerek, reaktif oksijen türlerinin neden olduğu oksidatif hasarı
azaltabilmektedir. Derleme türünde tasarlanmış bu çalışmada, farklı varyasyonlarda uygulanan interval
antrenman yönteminin Tip 2 diyabet hastalığı üzerindeki etkileri incelenmiştir. Sonuç olarak, interval
antrenmanların, zaman ekonomisi, fizyolojik fonksiyonların iyileşmesi ve gelişimi bakımından, uzun
süreli devamlı egzersizlere nazaran daha etkili olduğu bilinmektedir. Bu çalışmada, belirtilen etkilerin
Tip 2 diyabetli hastalar için de geçerli ve önemli olduğu belirlenmiştir. Özellikle yüksek şiddetli interval
antrenmanların (HIIT), hastalara bedenen getireceği yük ve kontrendikasyonlar düşünülerek, gözlem
altında, doğru bir şekilde planlandığında; etkili, alternatif bir egzersiz protokolü olduğu belirlenmiştir.