III. ULUSLARARASI ÖĞRETMEN EĞİTİMİ VE AKREDİTASYON KONGRESİ, Ankara, Turkey, 30 November - 01 December 2019, pp.31
Öğreten ve öğrenen etkileşiminin sağlıklı gerçekleşebilmesi için bireylerin bilgi okuma, kaydetme ve paylaşma
becerilerine sahip olmaları gerekmektedir. O nedenle bu çalışmaya 21. yy becerilerinden “bilgi okuryazarlığı” konu
edilmiş ve öğretmen adaylarının bilgi okuryazalık düzeyleri incelenmiştir. Bu çalışma, öğretmen adaylarının bilgiye
karşı olan tutum, tavır ve yaklaşımlarının belirlenmesi maksadı ile yapılmış betimsel desende bir araştırmadır. Alan
yazında bulunan bilgi okuryazarlığı çalışmaları incelenmiş ve bu doğrultuda bilgi okuryazarlık ölçeği geliştirilmiştir.
Bilgi okuryazarlık kazanımları çerçevesinde hazırlanan soru maddeleri, uzman görüşü ile değerlendirilmiştir. Yapılan
pilot çalışma sonuçları ve uzman görüşü geribildirimleri rehberliğinde, asli ölçek uygulamasında bulunacak ifadelere
son şekli verilmiştir. Ölçek uygulaması eğitim fakültesinin farklı programlarında öğrenim gören 1065 öğrenciye
yapılmıştır. Faktör analizi yapıldıktan sonra gruplar içerisinde yer alan soru maddelerinin ilgili soru ifadeleri
belirlenmiştir. Ölçek geliştirme işlemi sırasında yapılan belirtke tablosunda yer alan “”bilgi okuryazarlığı”” özellikleri
belirlenmiştir. Daha sonra soru gruplarında yer alan ifadeler, bilgi okuryazarlığı özellikleri ile ilişkilendirilmiştir.
Uygulanan ölçeğin puanlama konusunda en düşük 31 ve en yüksek 155 olmak üzere puan anlamında orta noktası 93
tür. Uygulama sonrasında elde edilen verilerin toplam puanlarının orta noktası 122 dir. Sonuç olarak ölçek uygulaması
baz alındığında katılımcıların aldığı puanların ortlaması, bilgi okuryazarlığı ölçeğinin puan ortalamasından daha
yüksektir. Parametrik testlerde gereken varsayımlar sağlanamadığı için yapılan non-parametrik test sonuçlarına göre
katılımcıların kayıtlı oldukları program, gelir düzeyleri ve araştırma yapma sıklığının bilgi okuryazarlığı düzeylerinde
anlamlı bir fark oluşturduğu görülmüştür. Bunun yanında erkek ve kadınların bilgi okuryazarlık düzeyleri arasında
anlamlı bir fark bulunamamıştır. Katılımcıların gelir düzeyleri ve araştırma yapma sıklıkları arttıkça bilgi okuryazarlık
düzeyleri artmaktadır. Sonuçlar çerçevesinde önerilerde bulunulmuştur.