ULUSLARARASI NECMETTİN ERBAKAN HUKUK KONGRESİ, Konya, Türkiye, 10 - 12 Nisan 2021, ss.552-574
ÖZET
1086 sayılı Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) yerini 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu
(HMK) almıştır. HMK’nın 5-19. maddeleri, mahkemelerin yetkisine ilişkin olup
17-18. maddelerde ise yetki sözleşmesine ilişkin hükümler düzenlenmiştir.
HMK’nın 18. maddesi “Yetki
sözleşmesinin geçerlilik şartları” başlığını taşımaktadır. Ancak yetki
sözleşmesinin geçerlilik şartları, sadece 18. maddede değil ayrıca HMK’nın
“Yetki sözleşmeleri” başlıklı 17. maddesinde de yer almaktadır. HMK’nın 17. maddesinin
birinci fıkrasının ilk cümlesi hükmüne göre, ancak tacir veya kamu tüzel kişileri
bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Dolayısıyla
geçerli bir yetki sözleşmesinin varlığı için sözleşmenin, tacir veya kamu tüzel
kişileri arasında yapılmış olması gereklidir. Sözleşmenin taraflarına ilişkin
bu sınırlayıcı düzenleme, yetki sözleşmesine ilişkin HUMK ve HMK arasındaki en
önemli farktır. İşte bu çalışmada, HMK’nın anılan hükmüne göre geçerli bir
yetki sözleşmesi yapabilmek için yetki sözleşmesinin tarafları açısından
getirilen bu sınırlama, doktrindeki eleştiri ve görüşler çerçevesinde yabancı
hukuktaki düzenlemeleri ile birlikte incelenmeye çalışılacaktır.
Anahtar Kelimeler:
Yetki sözleşmesinin tarafları, HMK m. 17, tacir veya kamu tüzel kişisi.