19. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Kongresi, Ankara, Türkiye, 16 - 17 Mart 2024, sa.22, ss.117-125
Betonarme yapılarda çeşitli çevresel etkiler sonucu meydana gelen karbonatlaşma ve klorür penetrasyonu,
donatının korozyona uğramasına sebep olmaktadır. Korozyon ile meydana gelen fiziksel ve kimyasal bozulma
süreçleri donatının çukur veya homojen formlarında kesit kayıplarına yol açmaktadır. Kesit kayıpları ile donatının
akma dayanımı, nihai/kopma dayanımı ve birim şekil değiştirme özelliği gibi malzeme karakteristik özelliklerinde
azalmalar görülmektedir. Çalışma kapsamında mevcut literatürde yer alan korozyon oranının bir fonksiyonu
olarak paslanmaya maruz kalmış donatıların akma dayanımı, nihai dayanım ve elastisite modülü gibi mekanik
özelliklerini tahmin etmeye yönelik modellerin araştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla farklı donatı çapı,
korozyon oranı ve korozyon tipine sahip donatı çubukları üzerinde analitik bir çalışma gerçekleştirilecektir.
Yürütülecek araştırmadan, önceki modellerin geliştirildiği çalışmalarda dikkate alınan korozyon oranlarının
göstermiş olduğu tahmin performanslarının, farklı korozyon oranlarıyla birlikte özgün bir uyum göstermesi
beklenmektedir.
Carbonation and chloride penetration, which occur as a result of various environmental effects in
reinforced concrete structures, cause reinforcement bar corrosion. Physical and chemical deterioration processes
caused by corrosion lead to section losses in pitting or homogeneous forms of reinforcement bar. With section
losses, decreases are observed in the material characteristic properties of the reinforcement bar such as yielding
strength, ultimate/failure strength and strain property. Within the scope of the current study, it was aimed to
examine the models used in the existing literature to predict the mechanical properties of corroded reinforcement
bars such as yielding strength, ultimate/failure strength and elasticity modulus, as a function of the corrosion
ratio. For this purpose, an analytical study will be carried out on reinforcement bars with different reinforcement
diameters, corrosion ratios and corrosion types. From the research to be conducted, it is expected that the
prediction performances of the corrosion ratios taken into account in the studies in which previous models were
developed will show a appropriate harmony with different corrosion ratios.