Pamukkale ÜniversitesiSosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, sa.8, ss.137-148, 2011 (Hakemli Dergi)
Gerçekte, toplumsal yapı pratikler ile zaman-mekân kavrayışları arasında karmaşık ve çok yönlü bir ilişki vardır. Toplumsal yapı ve ilişkilerimiz, mekânı (ve de zamanı) kavrayışımızı etkilediği gibi, bu kavrayışlarımız da toplumsal eylemlerimizi anlamlandırmamızı etkiler. Mekân kavrayışlarımız, toplumsal eylemlerimizi belli bir gözle görmemizi olanaklı kılar. Gerçekte mekânın toplumsal, toplumunda mekânsal olarak yapılandığı kabul edilmektedir. Böylece tüm sosyal eylemler, olgular ve ilişkiler mekânsal bir ifade biçimine sahiptir ve tüm bunlar, belli bir mekân üzerinde gerçekleşir. Bu ilişkilerin mekânsal dağılım biçimleri de zamana göre değişiklik gösterir. Mekânın ekonomi-politiği üzerine çalışanlar, mekânsal ilişkilerin toplumsal örgütlenme dışında bir anlamları olmadığını ifade ederler. Mekân kendi başına varlığı olan bir nesne değil, özellikle çağcıl üretim tarzında verili sosyal ilişkiler sonucunda üretilen şeydir. İnsan toplumlarının kurmuş oldukları yapıların ve ilişkilerin belirleyeni değil bir ürünüdür. Bu ürünü kişisel sorumluluktan başlayarak küresel sorumluluğa kadar uzanan yapı içinde incelemek bu çalışmanın ana hatlarını oluşturmaktadır.
In reality, social structures and practical understanding of space-time form the relationship between the complex and multifaceted. Social structures and relations, and space (as well time) affect our understanding; similarly, our understanding affects the way we give meaning to our actions in the community. Our perception of space and our social action will enable us to see our actions from a particular point of view. Social reality of the space community as the spatial configuration is accepted. So, all social actions, facts and spatial relations are a form of expression, and all these are done in a particular location. Forms of spatial distribution of these relationships vary within time. Those working on the political economy of space recognize that spatial relations carry no sense except for social organization. Location is not an object in itself; rather it is especially something produced as a result of social relations, given the modern mode of production. Those human societies have built are the products but not those that determine the structure and relationships of human society. The main aim of this study is therefore to analyze this product in a way that starts with personal liability and extends to a global responsibility.