Avatar filmi sinema tarihinde önemli etkiler bırakmış bir eserdir. Filmin özgün tarafını; görselliği, müzikleri, kostümleri ve efektleri dışında senaryosunda ortaya koyduğu keskin eleştirisinde aramak gerekir. Gerçekten de Avatar Batı’nın yoğun bir eleştirisidir ve bu eleştiri film boyunca görsel olarak da desteklenmiştir. Avatar filmi kapitalist sömürgeci anlayışı eleştiren bir yapıttır. Filmin iddiasına göre bu anlayış tarihin tozlu sayfalarında kalmamıştır. Gelecekte de eğer imkan bulunabilirse, mümkün olan herhangi bir zamanda ve yerde uygulanmaya konulacağı üzerinde durulmaktadır. Filmin verdiği mesajın teorik ve tarihsel temelleri bulunmaktadır. Bu makalede sömürgecilik, film çerçevesinde ana hatları ile incelenmiştir. Sömürgeciliğin kapitalizme yol açtığı ve Batı’da düşünceden devlet anlayışına kadar pek çok alandaki fikirleri şekillendirdiği sonucuna varılmıştır.
Avatar is a production that has left a significant impact in the history of cinema. The original side of the movie; Apart from the visuals, music, costumes and effects, should be sought in its sharp criticism of its screenplay. Indeed, Avatar is an intense critique of the West, and this criticism is supported visually throughout the film. Avatar is a production that criticizes the capitalist colonialist understanding. According to the film's claim, this understanding has not remained in the ash heap of history. It is emphasized that it will be implemented in the future, if possible, whenever and wherever possible. The message of the film has theoretical and historical foundations. In this article, colonialism has been analizied in the framework of the film with its main lines. It was concluded that colonialism led to capitalism and shaped ideas in many areas from thought to the understanding of the state in the West.