44. Türk Ulusal Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Kongresi, Antalya, Türkiye, 15 - 19 Kasım 2023, ss.120-121
Amaç: Burun rinoplasti operasyonlarında yapılan osteotomilerin
burun pasajı üzerine olan daraltmave bazı teknikler mukozal travma
etkileri mevcuttur. Bu çalışmadaki amacımız rutinde en sık tercih
edilen external, internal ve piezo ile yapılan lateral osteotomi müdahalelerin mukosiliyer klirens üzerine etkirini değerlendirmek olacak.Gereç ve Yöntem: Bu çalışmamızda benzer yaş ve cinsiyette
olan 3 farklı merkezde eşit sayıda kişi çalışmaya dahil edeldi.Tüm
vakalarımız genel anestezi altında rutin rinoplsti opersyonu oldu.
Çalışmamızda preoperatif ve postoperatif yaklaşık 3 ay sonrası sakkarin tablet alt konka ön kısmına konularak mukosiliyer klirens ölçümü yapıldı.
Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 90 hastanın 60‘ı (%66,7) kadın,
30’u (%33,3)erkekti. Tüm hasta grubunun yaşları 18 ile 50 (41.8 ±
13.4) arasında değişmekteydi ve yaş ortalaması 26,9 idi. Sakarin klirens süresi tedavi öncesinde ortalama 13.5 dk, postoperatif 3.ayda
yapılan ölçümde 12.9 dk olarak tespit edildi (Tablo 1). Sonuçlar
istatistiksel olarak karşılaştırıldığında lateral osteotomi tekniğinin sakarin klirens süreleri arasında anlamlı bir fark saptanmadı (p>0.05)
Sonuç: Çalışmamızda; rhinoplasti cerrahisi yapılan hastalarda
ameliyat öncesi ve sonrası yapılan mukosiliyer klirens ölçümleri
değişmedi ortaya konulmuştur.Çalışmamız literatürde daha önce
değinilmemiş olan rinoplasti oprasyonlarında yapılan farklı lateral
osteotomi tekniklerin uygulanmasının nazal mukosilier fonksiyonları
bozmadığını, bu sonuçlar farklı tekniklerin uygulamalarda da güvenilir bir yöntem olduğunu gösterdi.