Dördüncü Uluslararası İsrail ve Yahudilik Çalışmaları Konferansı, Konya, Türkiye, 07 Aralık 2020, ss.50-67
İsrail
soyuna vadedilmiş topraklar, tüm İbrahîmî dinlerin kutsal metinlerine göre kutsal
bir coğrafya olarak önemli bir konumdadır. Bu toprakların vadedildiği İsrail soyunun
seçilmişliği konusu da ifade ettiği anlam bakımından değişebilse de bu dinlerin
ve metinlerinin ortak bir söylemdir. Kur’an’a göre İsrail soyunun seçilmişliği
kayıtsız-şartsız ve mutlak anlamda sırf soya dayanan bir üstünlüğü değil, Allah’ın
(c.c.) vaktiyle onlara peygamber, kitap, din, bol rızık gibi ziyadesiyle nimetler
vermesiyle ilgilidir ve Hz. Muhammed (a.s.) vesilesiyle bu faziletler İslam ümmetine
de verilmiştir. Hristiyanlık’ta ise İsrailoğullarının seçilmişliği, Tanrı’nın
tüm insanlıkla yaptığı yeni ahdi sayesinde İsa’ya (a.s.) iman eden tüm insanlar
için genişletilmiştir. Peki Yahudi inanışında İsrail ülkesinin ve soyunun
seçilmişliği ne anlama gelmektedir? Bu konulardaki inanışların Tanah’taki
kaynakları nelerdir ve bunlar nasıl anlaşılmıştır? Bu sorulara cevap aramak
amacıyla yapılan bu çalışma, Rabbânî Yahudilikte seçilmiş İsrail ülkesi ve soyunun
ve bu ülkede bu soyun uygulaması üzere vazedilen Musa’nın (a.s) yasasının arasındaki
koparılamaz addedilen bağın anlaşılması açısından önemlidir. Böylece Siyonizm’in
ve tarih boyunca Orta Doğu’daki kutsal topraklar mücadelesinin dini dayanakları
da anlaşılmış olacaktır.
Çalışmada ulaşılan sonuçlara göre Tanah’taki İsrail
ülkesi ve soyunun seçilmişliği bahsi, peygamberler tarihinde ve kendi tarihsel
şartlarında ifade ettiği anlamlar çerçevesinde anlaşılmalıdır. Bu çerçevede, Tanah’ta
seçilmişlik konusunun tarihteki Tanrı ile insan arasında yapılan diğer
ahitlerden ve sonuçlarından farklı bir anlam ifade etmediği, İsrail toprakları
ve soyu ile ilgili evrensel düzeye taşınamayacak tarihi anlam ve önemleri
içerdiği, Tanrı’nın ve İsrail peygamberlerinin sadece İsrail soyunu muhatap
alıp öteki uluslara hitap etmediği anlamına gelmediği anlaşılmıştır.
Ancak Rabbânî Yahudilik’te seçilmişlik hususu evrensel düzeyde İsrail ülkesini
ve soyunu tüm dünyanın merkezine koyup ayrıcalıklı sayan bir inanca
dönüşmüştür.
The lands promised to the Israelites have an important place as a sacred
geography according to the sacred texts of all Abrahamic religions. Although
the subject of the Israelites
being chosen whom these lands are promised may differ in terms of
the meaning it expresses, it is a common discourse of these religions and their
texts. According to the Qur'an, the Israelites being chosen
is not an unconditional and absolute superiority based just on ancestry. But
the meaning of “being chosen” is the Allah's goodnesses
which he had given to them such as prophets, books, religion, abundant
sustenance. These goodnesses were given to the Islamic ummah together with
Muhammad (pbuh). In Christianity, Israelites being chosen has been
extended for all people who believe in Jesus (a.s.) thanks to the new covenant
God made with all humanity. So, what is the meaning of being chosen of the land
Israel and Israelites in the Jewish belief? What are the sources of beliefs in
these subjects in Tanach and how were they understood? This study which aims to
find answers to these questions is important
in understanding the unbreakable bond between the chosen land of Israel, Israelites and the law of
Moses which was preached to implement by this lineage in Rabbani Judaism. Thus, the religious basis of Zionism and the struggle for
the holy lands in the Middle East throughout history will be understood.
According to
the results of the study, the issue of the Israel and Israelites
being chosen in Tanach should be understood within the framework of its
meanings in the history of the prophets and its own historical conditions.
In this context, it has been
understood that the issue of being chosen in Tanach does not mean anything
different from other covenants and theirs conclusions made between God and man
in history; and to be chosen includes historical meanings and importance related to
the land of Israel and Israelites that can’t
be carried to the universal level; and God and the prophets of Israel do not
mean that they address only the Israelite lineage and do not address the other
nations. However, in Rabbani Judaism, the issue of being chosen has turned into
a belief that places the country of Israel and Israelites at the
center of the whole world and regards them as privileged.