Türkiye Siyaseti ve Devlet Örgütlenmesinde 12 Mart Muhtırasının Etkileri


KESKİN Y. Z.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, cilt.22, ss.1-15, 2020 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 22
  • Basım Tarihi: 2020
  • Dergi Adı: Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.1-15
  • Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

1961 Anayasası ile devlet teşkilatı ve siyasi hayat yeniden şekillendirilmiştir. Bu yapı ile ortaya çıkan çoğulcu siyasi hayat, yeni partilerin önünü açmıştır. Ancak altmışlı yılların ikinci yarısından sonra hızlanan siyasi, sosyal ve ekonomik dönüşüm, devlet organizasyonunda ve toplumsal hayatta yeni problemleri ortaya çıkarmıştır. Özellikle öğrenci olayları ve işçi eylemleri rejimi tehdit eder hale gelmiştir. 12 Mart 1971’de Genelkurmay Başkanı ile Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesini dayanak göstererek, cumhuriyet tarihinin ikinci askeri müdahalesini gerçekleştirmiştir. Müdahale, mevcut siyasi yapılar ve devlet örgütlenmesinde önemli değişim yaratacak bir süreç başlatmıştır. Altmışlı yılların sonunda merkez sağ ve sol partilerde artan parti içi bunalımlar ve parçalanmalar hız kazanmıştır. Demokrat Partili siyasilerin affı meselesi Adalet Partisinde buhranı büyütürken, Cumhuriyet Halk Partisinde, İsmet İnönü ve Bülent Ecevit arasında muhtıraya karşı takınılacak tavır konusunda yaşanan fikir ayrılığı, Ecevit’in istifasıyla sonuçlanmıştır. 1961 Anayasası’nın çoğulcu anlayışı sonrası kurulan Milli Nizam Partisi ve Türkiye İşçi Partisi, Anayasa Mahkemesince bu süreçte kapatılmıştır. Gelinen noktanın temel sorumlularından birisi olarak görülen anayasanın evrensel boyutlu özgürlük anlayışı daraltılmış, özerk kurumların bu yapısı sınırlandırılarak yürütmenin gücü arttırılmaya çalışılmıştır. Anayasa üzerinde yapılan tadilatla rejime tehdit olarak görülmeye başlayan siyasi, sosyal ve ekonomik haklar önemli ölçüde sınırlandırılmıştır.