Karantinada Din ve Dindarlık, Hasan Hüseyin Aygül, Editör, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, ss.265-290, 2021
İlk olarak Aralık 2019 tarihinde Çin’in Hubei bölgesinin başkenti Wuhan’da ortaya çıkan ve ardından tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (COVID-19) salgını, sağlık başta olmak üzere
eğitim, ekonomi ve din gibi insan hayatının birçok alanında hem bireysel hem de toplumsal anlamda değişikliklere sebep olmuştur. Kişisel, sosyal ve dinî alışkanlıklarda zorunlu bir değişikliğin yaşandığı salgın süreci hem din mensupları hem de dinî kurumlar için yeni şartlara uyum sağlamak adına birtakım değişiklik ve yeniliğin yaşandığı bir dönem olmuştur. Bu süreç, pek çok dinî kurumu mevcut şartlarda dinî hayatı devam ettirebilmenin ve ritüelleri gerçekleştirebilmenin yollarını aramaya sevk etmiştir. Nitekim bu dönem, dünya üzerinde en fazla cemaate sahip Hristiyan mezhebi olan Katolik kilisesi için de üyelerini teselli etmek adına mesaj vermenin yanı sıra dijital çağda kilise biliminin nasıl şekilleneceği, kilisenin özünü neyin oluşturacağı ve “Kilise olmak (Mesih’in bedeni)” için neyin gerekli olduğu sorularına yanıt aranan bir dönemin başlangıcı olmuştur.