ANADOLU SAHASINDA ŞEYYÂD HAMZA TARAFINDAN YAZILAN İLK YÛSUF U ZELÎHÂ MESNEVİSİNDE İSLAMİ DURUM EYLEM VE SÖYLEMLER


Creative Commons License

Üstün M. C., Bahtiyaroğlu A.

Uluslararası Anadolu'nun Türkleşmesi ve İslamlaşması , Erzincan, Türkiye, 16 - 18 Ekim 2025, ss.1-31, (Tam Metin Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Erzincan
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1-31
  • Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
  • Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Türk edebiyatında önemli bir nazım biçimi olan mesnevi, Türklerin İslam'la tanışmasıyla edebiyata girmiş ve

Tanzimat Dönemi'ne kadar roman ve hikaye işlevi görmüştür. İlk örneği Kutadgu Bilig ile görülen mesnevi türü,

sonraki yüzyıllarda Yûsuf u Zelîhâ, Leylâ vü Mecnûn gibi birçok eserde kullanılmıştır. Yûsuf u Zelîhâ, Türk

edebiyatında birçok şair tarafından ele alınmış önemli bir mesnevi konusudur. Türk edebiyatındaki ilk Yûsuf u

Zelîhâ mesnevisi Ali’nin Kıssa-i Yusuf'udur. Anadolu sahasındaki ilk Yûsuf u Zelîhâ mesnevisi ise 14. yüzyılda

yaşamış olan Şeyyâd Hamza’ya aittir. Yûsuf u Zelîhâ mesnevileri, müteakip yüzyıllarda pek çok şair tarafından

yazılmaya devam etmiştir. 

Anadolu sahasında yazılan ilk Yûsuf u Zelîhâ mesnevisi olması nedeniyle Şeyyâd Hamza'nın eseri, sonraki

örneklere göre rol model olması ve farkındalık taşıması bakımından önemlidir. Dil açısından Eski Türkçe ile Eski

Anadolu Türkçesi arasında bir bağlantı kurması ve edebî açıdan da Yusuf ve Zeliha hikayesini manzum olarak

Anadolu sahasına taşıması eserin önemini artırmaktadır. 

Bu çalışma, Oğuzların Anadolu'yu yurt edinmesinden sonra İslami durum ve söylemlerin edebi eserlere

yansımasını ele almıştır. MÖ 17. yüzyılda meydana gelen Hz. Yusuf ve Zeliha arasındaki aşk hadisesinin, MS 14.

yüzyılda Anadolu sahasında İslami bir bağlamda anlatıldığı tespit edilmiştir. Bu tespitler, Şeyyâd Hamza'nın Yûsuf

u Zelîhâ mesnevisindeki beyitler referans alınarak yapılmıştır. Bu durum bize Anadolu’nun İslamlaşmasında Türk

etkisini ve İslam’ın hakim olduğu Anadolu’da İslam anlayışının edebî eserlere yansıdığını göstermektedir. 

Mesnevi, an important poetic form in Turkish literature, entered the literature after the Turks came into contact 

with Islam and served the function of a novel and story until the Tanzimat Period. The mesnevi genre, first seen

with Kutadgu Bilig, was used in many works such as Yûsuf u Zelîhâ and Leylâ vü Mecnûn in the following

centuries. Yûsuf u Zelîhâ is an important mesnevi subject that has been handled by many poets in Turkish literature.

The first Yûsuf u Zelîhâ mesnevi in Turkish literature is Ali's Kıssa-i Yusuf. The first Yûsuf u Zelîhâ mesnevi

written in the Anatolian region belongs to Şeyyâd Hamza, who lived in the 14th century. The mesnevi poems of

Yûsuf u Zelîhâ continued to be written by many poets in the centuries that followed. 

Because it was the first Yûsuf u Zelîhâ mesnevi written in the Anatolian region, Şeyyâd Hamza's work is important

in terms of being a role model and raising awareness compared to later examples. From a linguistic perspective,

the work is important because it establishes a connection between Old Turkish and Old Anatolian Turkish, and

from a literary perspective, because it brings the Yusuf and Zeliha story to the Anatolian region in a poetic form. 

This study has examined the reflection of Islamic situations and discourses in literary works after the Oghuzs made

Anatolia their homeland. It has been determined that the love story between Prophet Yusuf and Zeliha, which

occurred in the 17th century BC, was told in an Islamic context in the Anatolian region in the 14th century AD. 

These determinations were made by referencing the couplets in Şeyyâd Hamza's Yûsuf u Zelîhâ mesnevi. This

situation shows us the Turkish influence in the Islamization of Anatolia and the reflection of the Islamic

understanding in Anatolia, where Islam is dominant, on literary works.