Türk-Alman İlişkilerine Farklı Disiplinlerden Bakış, Mehmet ALTUNKAYA Kemal DEMİR Diren ÇAKILCI, Editör, Palet, Konya, ss.497-512, 2019
Stefan Zweig 28 Kasım 1881 tarihinde Avusturya’nın Viyana kentinde zengin bir Yahudi ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş, refah içinde bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirmiştir. 1899 yılında liseyi bitiren yazar akabinde Viyana Üniversitesinde felsefe öğrenimine başlamıştır. Kültürel faaliyetlere küçük yaşlarda ilgi duymaya başlayan yazar, Viyana gazetesi olan “Neue Freie Presse”nin (Yeni Özgür Basın) kültür sayfasında şiir, makale gibi pek çok yazı kaleme almıştır. Akademik anlamda hızlı bir yükseliş gösteren, 1904 yılına gelindiğinde felsefe alanındaki teziyle doktora unvanı alan, muhabirlik ve çevirmenlik alanlarında da boy gösteren Zweig, 1914’te patlak veren I. Dünya Savaşı’nda savaş arşivinde görev almış, savaştan sonra da Salzburg’a yerleşmiş ve 1920’nin başlarında Friderike von Winternitz ile 18 yıl sürecek bir evliliğe imza atarak hayata tutunmaya çalışmıştır. Bu varoluş mücadelesinden zaferle çıkan usta yazar 20’li ve 30’lu yılların başarılı yazarlarından birisi olmuştur. Fakat 1933 yılına gelindiğinde Nasyonal Sosyalistlerin iktidara gelmesiyle Yahudi kimliği yüzünden kitapları yakılacak yazarlar listesine alınmış, evi 1934’te silah sakladığı gerekçesiyle Gestapo tarafından aranmış, maruz kaldığı baskılara daha fazla dayanamayarak 20 Şubat 1934 tarihinde İngiltere’nin Londra şehrine göç etmiştir. 1935’te ise Almanya’da yasaklı yazarlardan olmasına rağmen Avusturya’da ve İsviçre’de başarılı yazarlar arasındaki yerini sürdürmeye devam etmiştir. Ta ki Avusturya’nın Alman İmparatorluğu’nun hegemonyasına girmesine kadar. İlerleyen zamanlarda hayatı her geçen gün zora giren Zweig 1934’ten beri ayrı yaşadığı eşinden 1938 yılında boşanmış, 1939 yılında sekreteri Charlotte Elisabeth Altmann ile evlenmiştir. 1940 yılına gelindiğinde ise savaşın Avrupa’yı iyice sarmasıyla New York, Arjantin ve Paraguay üzerinden Brezilya’ya göç etmiş ve burada son derece hoş karşılanmıştır. Fakat Brezilya’da huzurlu bir çalışma ortamı bulmasına rağmen aradığı mutluluğu bir türlü yakalayamamıştır. Tabi bunun altında pek çok neden yatmaktadır.