Arap Edebiyatında Salgın İzleri ve Nikola et-Türk’ün Salgına Dair Urcûzesi


Şen A.

Istanbul Journal of Arabic Studies (ISTANBULJAS), cilt.4, sa.2, ss.193-222, 2021 (Hakemli Dergi)

Özet

Salgın hastalıklar, insanlığın her dönem karşılaştığı temel felaketlerden biridir. Edebiyat, konularını hayatın içinden alan bir disiplin olarak tarif edildiğinde salgınların da onun konularından biri olması gayet doğaldır. Salgın tarihine bakıldığında karşımıza üç kitlesel pandemi çıkar. Birincisi Justinyen salgını, ikincisi kara ölüm (749/1347), sonuncusu ise 1894 yılında Hong Kong’dan yayılan salgındır. Tarihte bu üç kitlesel salgının dışında daha az hasarlı ve lokal salgınlara da tanıklık edilmiştir. Arap edebiyatına bakıldığında gerek üç büyük salgın gerekse daha küçük çaplı salgınların yaşandığı dönemin edip ve şairlerinin içerisinde yaşadıkları toplumun acılarına duyarsız kalmadıkları görülmüştür. Birinci salgın dönemi Arap edebiyatının Cahiliye dönemine denk gelmiştir. Bu dönem şiirin edebi yönüyle üst düzey olduğu bir dönemdir. Bu döneme dair salgınla ilgili şiirlere muhadram şairlerden Hassân b. Sâbit ve Ebû Züeyb el-Hüzelî’de rastlanmaktadır. Kara ölüm olarak isimlendirilen ikinci büyük salgın döneminde ise ilgili şiirler, Lübnan, Suriye, Irak dışında Endülüs’te de karşımıza çıkar. Son salgın dönemi ise basın yayın teknolojisinin de gelişmesiyle çok sayıda yazın ürününün verildiği 20. yüzyıla denk gelmesi nedeniyle ilgili manzum ve mensur örneklerin çokça görüldüğü bir dönemdir. Makalenin hacmini aşacağı için 20. yüzyıldaki salgın içerikli örneklere girilmemiştir. Bununla beraber makalede 19. yüzyıl ediplerinden Nikola etTürk’ün urcûzesi içerik bakımından ele alınmıştır. Söz konusu manzumenin ilk kısmı salgına dair genel bilgiler, ikinci kısmı korunma yolları ve yapılması gerekenler şeklinde olduğu görülmüştür. Urcûze, salgın sürecinde halkı bilinçlendirme amacı taşıyan kılavuz niteliğinde bir eser olarak dikkat çekmektedir