14. YÜZYIL SEYAHATNAMELERİNDE DEŞT-İ KIPÇAK’TA SOSYO- EKONOMİK VE DİNÎ HAYAT


Creative Commons License

Birol N.

Uluslararası Türk Dünyası Sempozyumu, Erzincan, Türkiye, 9 - 12 Ekim 2022, cilt.1, ss.990-1013

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Cilt numarası: 1
  • Basıldığı Şehir: Erzincan
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.990-1013
  • Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Özet:

Deşt-i Kıpçak, İrtiş Nehri’nden Karpat dağlarına kadar, batı Sibirya’yı, Hazar Denizi’nin ve Karadeniz’in kuzey bozkırlarını içine alan bölgenin adıdır. Kıpçaklar 11. yüzyıl ortalarından itibaren bölgenin tek hâkimi olmalarından dolayı burası “Deşt-i Kıpçak” olarak anılmıştı. Batu Han’ın Batı seferinden sonra burada kurulan Altın-Orda Hanlığı hiçbir zaman bir Moğol devleti karakteri göstermemiş ve tamamen bir Türk devletine dönüşmüştür. Bu tarihlerde devletin başında Müslüman Özbek Han bulunuyordu. Battuta bölgenin bütün şehirlerini, başta hükümdar olmak üzere aristokratlarını ve Han’ın hatunlarını, önemli yerleri ziyaret ederek bunlar hakkındaki bilgileri seyahatnamesinde anlatmıştı. Seyahatname Türk tarih ve kültürü açısından çok ayrıntılı bilgiler içermektedir. Seyahatnameye göre, bölgedeki Türkler hayvancılıkla uğraşan göçebeler olup çadırlarda yaşıyorlardı. Ancak, şehir hayatı da gelişmişti. Çeşitli milletlerden tüccarların için ayrı mahalleler inşa edilmişti. Ahilik teşkilatını ve zaviyeleri burada da görmekteyiz. Bilhassa burası atlarıyla ünlüydü ve ticaret mallarının başında da at satışı geliyordu. Yiyecek ve içeceklerini et ve süt ürünleri teşkil ediyordu. Sultanın törenleri ve sofra protokolleri dikkat çekiciydi. Kadın erkek ilişkilerinde, kadınlara verilen değeri seyyah hiçbir İslâm ülkesinde göremediğinden, acayip bir durum olarak değerlendirmişti. Ayrıca kadınların aşırı süslenmeleri dikkat çekiciydi. Dinî hayat ile ilgili, İslâm dininin tedrici olarak yayılmaya devam ettiği bir dönemde, Müslümanlık ile uyuşmayan eski inançlar hâlâ devam ediyordu. Bu konuda evliya menkıbeleri ve bilhassa mahkemelerde kadılar ile yargucuların birlikte bulunmaları dikkat çekicidir.

Anahtar Kelimeler: Deşt-i Kıpçak, İbn Battuta, Altın Orda, Özbek Han, Türk Kültürü, İnançlar

Abstract:

Desht-i Kipchak is the name of the region that includes western Siberia, the northern steppes of the Caspian Sea and the Black Sea, from the Irtish River to the Carpathian Mountains. Since the Kipchaks were the sole rulers of the region since the middle of the 11th century, this place was called "Deşt-i Kipchak". The Golden Horde Khanate, which was established here after Batu Khan's Western expedition, never showed the character of a Mongolian state and completely transformed into a Turkish state. At that time, the Muslim Uzbek Khan was at the head of the state. Battuta visited all the cities of the region, especially the ruler, the aristocrats and the ladies of the Khan, and told the information about them in his travel book. This book of travels contains very detailed information in terms of Turkish history and cultural history. According to this Travel book, the Turks in the region were nomads engaged in animal husbandry and lived in tents. However, city life also flourished. However, the living conditions in the cities were also advanced. Separate neighborhoods for merchants of various nationalities had been built. We see the Ahi organization and zawiyas here as well. Especially, this place was famous for its horses, and horse sales were the main trade goods. Their food and drink consisted of meat and dairy products. The sultan's ceremonies and protocols during the meal at the table were remarkable. Since the traveler could not see the value given to women in male-female relations in any Islamic country, he considered it a strange situation. In addition, the excessive ornamentation of women was remarkable. Regarding religious life, at a time when the religion of Islam continued to spread gradually, some aspects of the old beliefs that were incompatible with Islam were still continuing. In this regard, it is noteworthy that the legends of saints and especially the presence of cadis and judges in the courts together.

Keywords: Desht-i Kipchak, Ibn Battuta, Golden Horde, Uzbek Khan, Turkish Culture, Beliefs