II. Uluslararası Türkistan'dan Anadolu'ya İrfan Geleneği: Abdal Ata Sempozyumu, Çorum, Türkiye, 26 - 27 Nisan 2024, sa.130, ss.367-386
Kalenderilik;
Budist ve Maniheist öğretisinin yayıldığı dönemlerde 9. Yüzyıldan itibaren
varlık gösteren Melamilik akımın içinden gelişimini göstermiştir. Kalenderlik
ya da Kalenderîlik genel anlamda yaşadığı toplumun düzeninden farklı
olarak dünyaya ehemmiyet göstermeyen ve bu düşünce tarzını günlük hayatına
yansıtan bir tasavvuf akımıdır. Kalenderîler dilenmeye “selman etmek”,
dilenmeye çıkmaya da “selmana çıkmak” derlerdi. Tasavvuf tarihinde önemli
etkileri bulunan Kalenderilik zamanla İslam dünyasının çeşitli mekanlarına
yayılmıştır.
Moğol
baskılarından kaçarak Anadolu’ya gelen dervişler arasında Kalenderiye
tarikatına mensup Cemaleddin Savi’de bulunmaktadır. Selçuklular döneminde kurulan
zaviyelerden en büyüğü ve etkini bugün Eskişehir’de bulunan Seyyid Gazi
Zaviyesi olmuştur. Bunun yanı sıra 13. Yy Anadolu tasavvufunda inanç- kılık
kıyafet (saçlarını kazımaları, mutlak surette yoksulluğu savunup, mal-mülk
sahibi olmaya karşı çıkmış ve gezgin dilenci olarak yaşamışlardır) gibi farklı
görüş ve düşünceler sergilemişlerdir. Kalenderî ve Haydarî dervişlerinin Mevlâna
ile ilişkilerde bulunmalarından hareketle onların Konya ve çevresinde kalabalık
oldukları söylenebilir. Moğolların Anadolu’yu istila sürecinde onların en yakın
müttefiki haline gelen Kalenderiler pek çok elçilik ve casusluk faaliyetlerinde
bulanmışlardır. Buna karşılık Moğollarda kendilerine karşı olan dini zümrelerin
elinde olan medrese, tekke, zaviye ve vakıf gibi kurumları alarak
Kalenderilerin tasarrufuna vermiştir. Böylece Kalenderiler daha geniş bir alana
yayılmışlardır. Hem Moğollar hem de Moğol yanlısı Selçuklu devlet bürokratları
Kalenderi grupları koruyup şehirlerde teşkilatlanmalarını sağlamıştır. Bu durum
Anadolu Selçuklu Devletini destekleyen dini ve sosyal zümrelerin zayıflamasına
ve devletin yıkılmasına sebep olmuştur.
Bu
bildiri kapsamında 13. yy. da Şeyh Cemaleddin Sâvî tarafından kurulan
Kalenderiye tarikatının Anadolu Selçuklular döneminden itibaren Anadolu’da
ortaya çıkan bazı siyasî, sosyal, iktisadî karışıklıklar yaşandığı dönemlerde
Kalenderi zümrelerinin birtakım ayaklanmalara ve bunları teşvik eden
hareketlere katılmışlardır. Özelikle 1240 yılındaki Babai isyanından sonra
Kalenderi dervişleri, Bektaşilik tarikatının doğuşunu hazırladığı gibi 14.
yüzyıl başlarından itibaren, Rûm Abdalları ya da Abdâlân-ı Rûm adıyla Osmanlı
Beyliği'nin kuruluş döneminde diğer tasavvufî zümreler içinde yer alarak önemli
roller icra etmişlerdir. Bildiride 13. yüzyılda Anadolu'da tasavvuf tarihi
bakımından inanç, kılık-kıyafet gibi yönüyle karışık bir tablo sergileyen
Kalenderiliğin gelişim süreci ile Anadolu’daki siyasi etkilerinden
bahsedilecektir.
Anahtar
Kelimeler:
Selçuklu, Kalenderilik, Anadolu, Tasavvuf