23. Ulusal Sosyal Hizmet Sempozyumu, Burdur, Türkiye, 19 - 21 Kasım 2021, ss.141-142
2019 yılında tüm dünyaya yayılmaya başlayan Covid-19 salgınının olumsuz etkileri kimi
zaman farklı kimi zaman benzer yöntemlerle çözülmeye çalışılmıştır. Bu denli büyük bir
salgına hazırlıksız yakalanan veya gerekli tedbirleri almak noktasında geç kalan ülkelerde
önemli sosyolojik ve psikolojik sorunlar da kaçınılmaz olarak ortaya çıkmıştır. Ülkemizde son
dönemlerde nispeten daha önemli bir imaja ve itibara sahip olmaya başlayan sosyal hizmet
mesleği Covid-19 gibi sosyolojik ve psikolojik olarak olumsuz etkileri olan salgın durumlarında
da kritik öneme sahip bir rolü vardır. Sosyal hizmet uzmanları sosyal politikaların uygulanması
noktasında adeta bir aracılık rolü üstlenmektedir. Başka bir ifade ile sosyal politikaların
toplumda hayat bulmasını sağlamaktadır. Dolayısıyla sosyal hizmet uzmanları salgın dönemleri
gibi ekstrem durumlarda uygulanacak olan sosyal politikaların ne düzeyde toplumda yer
bulduğunu ve işlevsel olduğunu anlamak noktasında önemli bir bilgi kaynağı niteliği de
taşımaktadır. Bu araştırmada bahsi geçen çıkış noktalarından hareketle Covid-19 salgın
dönemindeki olumsuz algıların ve sosyolojik etkilerin en aza indirgenmesi için ve Covid19’dan etkilenen insanlara yardım etmek amacı için oluşturulan “Psiko-Sosyal Destek
Uygulaması”nın toplumda ne ölçüde karşılık bulduğu ve işlevsel olduğu, uygulamanın sosyal
politikaların uygulayıcıları olan sosyal hizmet uzmanları tarafından nasıl algılandığı
keşfedilmeye çalışılacaktır. Böylece Covid-19 salgın döneminde oluşturulan yeni bir
uygulamanın toplumsal düzeyde ne ölçüde yer bulduğu da anlaşılabilecektir. “Psiko-Sosyal
Destek Uygulaması” Covid-19 salgını ile birlikte Mart sonunda hayata geçirilmiş ve pek çok
vatandaşa sosyal hizmet uzmanları tarafından destek verilmiştir. Psiko-sosyal destek sorunların
ortadan kaldırılması, toplumun yeniden inşası, toplumsal kaynakların tekrar çalışır hâle
getirilmesi, bireysel ve toplumsal düzeyde ilişkilerin yeniden sağlanması, etkilenen kişilerin ve
onlara yardım eden çalışanların en kısa sürede normal hayatlarına geri dönmeleri için destek
verilmesi ve psikolojik uyumsuzluklar ya da bozuklukların ortaya çıkmasının önlenmesini
içermektedir. Uygulama içeriğinde farklı unsurları barındırmaktadır. Psikososyal
müdahale araçları olarak değerlendirilen bu unsurlar ihtiyaç ve kaynak değerlendirmesi,
psikolojik ilk yardım, sevk etme ve yönlendirme, bilgi merkezi oluşturma, toplumu harekete
geçirme, sosyal projeler, eğitimler, çalışana destek şeklinde ifade edilmektedir. Salgın
sürecinde çevrimiçi (online) eğitimler, aile danışmanlığı hizmeti telefon ve online görüşmeler,
engelli, yaşlı ve yardıma muhtaç kişilerin ihtiyaçlarının karşılanması, engelli, yaşlı ve
142
yakınlarına salgın tedbirlerine yönelik bilgilendirici rehberlerin hazırlanılması ve periyodik
bilgilendirmelerin yapılması, salgın sürecinde çocuk ve ebeveynler için çeşitli rehberler ve
önerilerin hazırlanması, bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlarda bir takım koruyucu ve önleyici
tedbirlerin alınması gibi faaliyetlerde sosyal hizmet uzmanları “Psiko-Sosyal Destek
Uygulaması” süreçlerinde bulunmuştur. Çalışmanın amacı doğrultusunda “Psiko-Sosyal
Destek Uygulaması”nda aktif olarak halihazırda çalışmakta olan sosyal hizmet uzmanları ile
demografik form ve yarı yapılandırılmış mülakat formları ile görüşmeler yapılacaktır.
Yapılacak derinlemesine görüşmelerde “Psiko-Sosyal Destek Uygulaması” hakkındaki
görüşleri ve algıları, uygulamanın hayata geçirilmesi noktasında yaşadıkları olumlu ve olumsuz
deneyimlerin neler olduğu keşfedilmeye çalışılacaktır. Bu araştırma ile “Psiko-Sosyal Destek
Uygulaması”nın yeni bir bağlamda nasıl bir işlev gördüğü ve ne gibi sonuçlar ortaya çıkardığı
ve uygulayıcıların gözünden nasıl algılandığı keşfedilmeye çalışılacaktır.