Selçuklu Anadolu'sunda Kadın Banilerin Kültür Mirasına Bir Örnek: Darüşşifalar


Kömürcü E.

Kadının Öyküsü (Gelenekten Moderniteye Bir Yolculuk), Şengül Kocaman,Hikmet çiçek,Mehmet Serkan Şahin,Abdusselam Ertekin, Editör, Çizgi Kitabevi Yayınları, Konya, ss.123-144, 2024

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2024
  • Yayınevi: Çizgi Kitabevi Yayınları
  • Basıldığı Şehir: Konya
  • Sayfa Sayıları: ss.123-144
  • Editörler: Şengül Kocaman,Hikmet çiçek,Mehmet Serkan Şahin,Abdusselam Ertekin, Editör
  • Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Tarihimizde meydana gelen hastalıkların pek çoğu tekrar eden bir boyuttadır. Bazı hastalıklar sürekli görülürken, bazıları da savaş, doğal afet, göç neticesinde ortaya çıkmıştır. Selçuklu Sultanları devletin kuruluşundan itibaren sağlık alanında önemli yatırımlar yapmaya başlamışlardır. Siyasi alanda gösterdikleri başarıyı sağlık hizmeti ve eğitimi alanında da göstermişlerdir. Devlet adamlarının kurdukları sosyal tesislerin en önemlisi ise darüşşifalardır. Selçukluların hâkimiyet alanında bulunan yerler önemli ticaret yollarının geçiş güzergâhında bulunmaktaydı. Dolayısıyla farklı coğrafyalarda meydana gelen salgın hastalıklar, bu ticaret yolları üzerinden Selçuklu ülke- sinde görülebilmekteydi. Bu nedenle gerek karantina ve hıfzıssıhha kaidelerine riayet ve gerekse hastalıkların istilaları zamanında, mümkün olabilen sıhhi yardımların kolaylıkla yapılabilmesi için hekimlerin sayısını çoğaltma mecburiyeti vardı. Selçuklu devlet adamları hastalıklara karşı tedavi yöntemleri geliştirerek çok sayıda darüşşifa kurmuşlardır. Selçuklular döneminde kurulan darüşşifaların bir kısmında hastaların tedavisinin yanı sıra buralarda tıp öğretiminin de yapılmış olmasıdır. Kayseri, Sivas ve Amasya’dır ki bu üç mektebi, Türklerin ilk Tıp mektepleri olarak kabul etmek gerekir. Bu dârüşşifâlar genel olarak bugünkü hastane dengi kurumlardır. Özellikle hükümdar ailesi tarafından bilhassa şahsi servetlerini vakfa bağlayarak darüşşifaların yapılmasını sağlayan Türk kadınları şefkat ve himaye hissinin bariz örneklerini gösteriyorlardı. Dârüşşifâlarda bulunan hekim ve sağlık çalışanları oldukça donanımlı olup halk, hekimlere kolayca ulaşabilmekte ve ilaçlarını buralardan ücretsiz temin edebilmekteydi. Tıp tarihinde önemli bir yere sahip olan bu hastaneler, Selçukluların yüksek medeniyet seviyesinin en önemli göstergesidir. Selçuklular döneminde yerleşim merkezlerinde yaygınlaşan darüşşifalarda çok sayıda hekim yetiştirilmesinin yanı sıra eskiden beri uygulanan tedavi yöntemlerine yeni yöntemler eklenerek uygulanmaya devam edilmiştir. Bu eserlerin özelinde Selçukluların sosyal devlet anlayışı doğrultusunda gerçekleştirdikleri İnsanı yaşat ki devlet yaşasın siyasetinin en önemli uygulama alanı olan Dârüşşifâların Türk tıp tarihi açısından yeri ve önemi ele alınarak Gevher Nesibe Hatun, Turan Melik Sultan ve Îl-Dûzmîş (Yıldız) Hatun’un baniliğini üstlendiği darüşşifalar ve buralarda verilen tıp eğitimleri bu çalışma kapsamında ele alınarak değerlendirilecektir.